ÇOCUKLUĞUMUN EN GÜZEL OYUNU
O günde bu gündü aslında
Yine bir pazartesi... Mevsimlerden ilkbahar. Yıllara ne hacet. Her gün dahada yaşlanıyorum aslında Her gün dahada güzel gülüşlerim var birde. Yeni yaşım bakalım baharı getirecek mi bana. ***** ( Çocukluğumda oynadığım en güzel oyundu Sokaklarda kaldırım taşlarında oynadığım Hangi ağacın arkasına saklansam dediğim, Bambaşka heyecandı o yakalanma korkusu Gençliğimden kalan en güzel günlüktü o, Bütün yapraklarda sana ithafen yazdığım şiirler. Henüz Onbeşimde ilk yürek atışım gibiydi Bambaşka bir heyecandı bir gönle düşme korkusu. En kötü gerçek,en iyi yalandan iyiymiş demek. Bak işte..! Ne sobelenmekten kurtulabildim Nede sevilmekten...) ***** Bu yolların sonu nereye çıkar bilinmez. Seyyah olsamda bir menzilim olmaz. Hangi yöne alıp götürür umutlar Hangi güzergâhtayım bir soranım olmaz. Ne garip değil mi ? Ne garip. Laf-ı güzaf işte. Bir gün gelir esamem bile okunmaz. ***** Belleğimde kalan gördüklerimle Gönlümde kalanlarla yürürüm bende. Arz-ı endamıma gıpta etsinler o zaman. Senaryosunu ben yazdım nasılsa,yine ben karalarım Benim mahlasım bu,yine ben imzalarım. Taş duvarları örerken yorulmuyorum bu kadar. Şu kelimeleri dizdiğim kadar. Şu gönül dilimle konuştuğum kadar. Şu yolların sonunu getirmek kadar. Sinan ŞENOL / Çocukluğumun en güzel oyunu 21/ 03 / 2016 |