12
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
1201
Okunma
güneş yutmuş bulutlar
ayrılığın ilk kışına hazırlanmak
sensiz ısınmanın uzaklarında bir eylem
kasım yağmurlarının bu kadar soğuk yağdığını yeni fark ediyorum
yüreğimdeki yağı eritir mi meşe odununun kalorisi
odalar ne kadar da büyükmüş
kuruların yanında yaşlar da yanıyor ya hani
sanki her biri bir yılan sesi
bu bulutlar nereye gider ki böyle acele
devasa resimler çizerek
bin güneş yutmuş gibi kızıl
çatallamasına ne dersin alinin kılıcı misali
sanki ciğerlerime batacak
zamanı beklenmemiş bostan bozumları suya ihanet mi ne
bereketlenen yalnızlıklarda,bakalım kim kimden artacak
ilk ay doğduğunda bu sefer
işaret parmağımla göstereceğim inadına,belki dolama’lar dilimden çıkar
bir daha diyemem en azından seni sevdiğimi
kolay mı sanıyorsun muallim,narh’a vurulmayan sevmeleri
şimdi ıssızlığımla çığlığım meydan savaşlarında
sefer-i birlikler bile nafile,ihtiyattan çoktan düşmüş neferleri
bu kasım yağmurları neden böyle soğuk yağar ki
örtü olur diye mi kar yağmaz,günahlarımızın hatalarımızın üstüne
herkes de istediği mevsimde ayrılamaz ki
ve soba tutuşturmak için kullansan takvimleri
silinir mi devr-i zaman, yol almışlar yolundan geri döner mi
hani diyorum,iyi ki senin gözlerinde boğuldum arsızlığım tutmadan
ustası olsaydım bir de ummanların
farksız olur muydum kervan-ı saraylardan hanlardan
cefaların başım gözüm üstüne sultanım
gitmelerin olmasaydı birde kasımlarda,nasıl yaşardım yanmadan
kasım
5.0
100% (20)