ŞEREFİNE EY! HAYATGece ortasında başıboş bir kadeh Baş ucunda bir adam Yaşlı… Elleri terk ettiği kentin Tüm kıvrımlarını almış üzerine Zahir bir aşkın son mülteciliğini alıp Hatalarını bırakmış yerine Korkularını yıllar önce sakladığı yerden çıkarmış Ve koymuş gecenin önüne… Karanlığın adına verdiği zamanları düşünmüş Zaman onu hiç düşünmeden… ………………………………………………… Herhangi bir akşam saatinde hayatın Ve Alt kat komşularının bir akşam yemeği vaktinde Gözyaşlarına karışırken çatal bıçak sesleri O yılgın adımlarla yürüdü küf kokan evde Bir müzik yoktu oysa Bir şiir de okunmuyordu Bir kadeh Bir şişe… Ağlayışlar şiire yazılırken Hıçkırık sesleri müziği oluyordu gecenin Kahkahalar ve mutluluk yükseliyordu Alt katta ki evden Adam tutamıyordu… Oysa ne hayaller vardı Okunan kitap aralarında biriktirilen Ne umutlar, ne düşler… “Yalnızlığı geç” tabelaları Ve geçilen yolların Tüm doğrularına inat Sinsi bir tebessümle geceye yapıştırdığı o resim “Yalnızlık” Yolun sonunda Boş evde yankılanan kahkahalara içilen Bir kadeh şarap… Titreyen ellerini izledi adam Önünden geçen trenleri düşündü Kaçırdıklarını İçini artık yakmayan günahlarını “Hata” diye seslendi düşlerinin yarım kalan yanı “Hata” yaşamının adı -Benim suçum değil dedi adam. Yalmalayan adımlarını saydı Evin, hayatı kadar uzun -Kısa- hol’ünde Bakışlarının topladığı tabelaları aldı Korkularını, Yitirilen zamanları koydu önüne Terk ettiği insanları Sevileri, sevgilileri… Adı yoktu hayatın. Hata yaşamının çemberinde kalmalıydı. Sorgular uzadıkça uzadı gece Alt kat komşuları uyudu… Ve Terkedilmiş bir gar sükunetinde Adam, Yalnız. Kesilen muhabbetin, Bakışları yabancı sesinde İsyanlara karışırken hayallerin iç gıcıklayan çığlıkları Başı önünde Sustu… Ve bir kadeh daha “Şerefine ey hayat” |
Evin, hayatı kadar uzun
-Kısa- hol’ünde
Bakışlarının topladığı tabelaları aldı
Korkularını,
Yitirilen zamanları koydu önüne
Terk ettiği insanları
Sevileri, sevgilileri…
Adı yoktu hayatın.
Hata yaşamının çemberinde kalmalıydı.
Sorgular uzadıkça uzadı gece
Alt kat komşuları uyudu…
Ve
Terkedilmiş bir gar sükunetinde
Adam,
Yalnız.
Kesilen muhabbetin,
Bakışları yabancı sesinde
İsyanlara karışırken hayallerin iç gıcıklayan çığlıkları
Başı önünde
Sustu…
Ve bir kadeh daha
“Şerefine ey hayat”
geceye sığan hayat mı desem?
geceye neler sığar oysa
iç yansımaları
yalnızlıklar
gözyaşları
avazı çıktığı kadar bağırmak isyene
ama sesi çıkmayan gili, çığlıklar
ürpertiler,korkular,hasretler...
ve daha neler neler...
bir geceleik hesaplaşamalardan
bazeb benimde payıma bunlar düşüyor
biraz da kendimi buldum içinde
güzeldi şiir dostu...
saygılarla...