Kördüğüm
Karanlığıma karanlığını da katıp ilerliyorum bu yolda.
Sinsi sislerin çoğaldığı çıkmazlara bürünüyorum. Adım atmış kaldırıma ramak kala taşa bulanan ayaklarım, Yerle bir oluyor gördüğüm: Koca bir kördüğüm. Çığlıklar yükseliyor kulaklarımda. Bir kulağımdan girip diğerinden çıkarcasına Zihnim! Her taşın altına elini sokup bir bir "Sen" topluyor Olmayan sularında. Bir his, Sislere bulanmış gecenin karanlığına meydan okuyan kar beyazı gibi. Issız, soğuk bir his... Alaaddin gibi uçan bir halım olsa belki Giderdim. Mavi bir gökyüzünün olduğu, Ilık ılık sen esen bir noktada son bulduğu bi taş üstüne mesela. Karanlığın çöktü omuzlarıma Peki ya bakışlarının soğukluğu? Ya bu puslu havada soğukluğunla boğma beni, Ya da uzatma gözlerini kalbime, Saklanma şu kördüğüm karanlığa. |