siz kimdinizgeçmişini ayağında sallayıp yarınını kundaklamaya çalışan bir kadın gibiyim bu aralar belli ki geçmişin gözlerine uyku sürmeden geleceği emziremeyeceğim bakmayın izlerin taze taze sırıttığına geçmiş hala geç(e)memiş üzerimden “yaşamak mı” dediniz bütün anneler lunapark kimi çocuklar pamuk şekeri pembesi yarınları ki akide şekerindeki mutluluğa paketli kimi çocuklarda da sokak lambası titrekliğindeki üşümüşlük ve "bu geceyi de atlatalım bi hele" telaşı ben ise soğuk bir park köşesi yalnızlığı çocukluğum dönme dolapların dönülmezliği yarınlarım bir palyaçonun hüzünlü renksizliği oturmayın bu aralar üzerime yazılarını bile kazıyarak yutmuş eski ahşap bir bankın yorgunluğu bile değilim artık olsun siz yinede tutun günahlarımı ellerinden herkesin bir düş batığı vardır geceyi üzerine örterek rıhtımlar boyu uğradığı bir düş kırığı da vardır her rıhtımda demir atıp üzerine hayallerini sürüp kırığını sardığı “hazanın daha kaç yaprak sonbahar” dedikçe siz keşkelerimin omzuna düşer başım sessiz ve avaz avaz ayazına ağlar içimdeki kıştan kalma her iz özlemek diyorum özlemek bir el de ------------sen atsaydın ya yalnızlığıma bir kadın çiziyorum kirpiklerimde kirpiklerim ki figürleri kadar kıvrak ve ölümüne mızrak içiyorum bir kadını salyalarından kadın ki düşlerim kadar ıslak ve tutsaklığıma kısrak “tutku mu” dediniz ben yarınıma fal açtıkça dünden hem fallandırır hem de sallandırırım günümü beynimdeki salıncaklarda salladıkça da kafam bir o kadar daha güzel olur yarına belli mi olur belki aşk ta sallanır dudağımdan kucağıma sevişmek diyorum sevişmek bir el de ------------sen atsaydın ya kuraklığıma neyse ki her tarafımız deniz su almaya başlasa da hayallerimiz bir şişe daha açar demleniriz baktık ki bu şiirde eceline susamış bir bilmece olmadı ölürüz hece hece “gece mi” dediniz o kolay bu geceyi de bende bilin ölmeden önce süpürülecek o kadar çok düş tozu var ki “sonra” mı ölmek diyorum ölmek azar azar da olsa ölmek “neden mi” dediniz pardon da siz kimdiniz… ilhanaşıcıocakikibinonaltı |
çok güzeldi
kutlarım şair