Kara Ağaç..( Bugün)
Güçlü bir ses çıktı ortaya
o çemberi üzerimize kıvırdığımızda havada akşam işaretleri... sarı bir gökkuşağı çizip içine atmanın tüm geçirilmişi Yalnızlığı almışım ayrışmışım kalabalıklardan Rüyaların arasındaki aynada onun buğusuna çarpıyor görmek hiç mühim değil çoktan vazgeçtim ben ışıktan... Hep düşündüm kapıları açıp bir kaçma parodisi belirsizlikten her gece bir mektup gibi hikayeleri vardı birde ince yazısı herkes şaşırdı yıldızları görmesini ve konuştu o birini karşına alıp belkide hiç olmayacak birini herkesi inandıramadı ... Ellerime yazdım her geçen gün eriyen zaman izlediğim gölgeler.. örümcekler besliyorum içimde Bir taş batıyor göğsümde bir taş hangi sınıra kadar dolabilir sevmek çiçek kaç yaprağa değin açabilir ben kaç kez daha dirillebilirim kaç gizliyi saklayabilirim eteğimin altında bir itiraf dudaklarımda titrer kaç kez daha dikebilirim dudaklarımı birbirine. Hiç bıkmayacak anılarla kaplıyım göğsümde yatışmayan birşeyler anılarımı asıyorum.. Beklemek bir vagonda uçsuzca haledemediğin dertlerinle ve yalnızlık sızlar karanlığın çemberlerinde. ellerime değerken çizgiler ... |