aşk'ın ruh halibu gün günlerden densizlik mevsim bahar ayın hiçbir önemi yok kendimden uzak bir şehir düşlüyorum geride bırakıp acısını varlığımın inanıyorum dışarıda bambaşka bir hayat var kendinden kaçanlara g i d i y o r u m densizlik bu ya, güneş bile tersinden doğmuş balıklar, cennetle muştalanmış olmalı ki martıların ağzında can vermek için çırpınıyor deniz, gökyüzünü resmetmenin verdiği gururla daha bi dingin sekiz otuz, üsküdar beşiktaş seferi insanlar hayata geç kalmış ömürlük bi yolculuk yapacak gibi tedirgin ve nizami bir düzende yerlini almakla meşgul son yolcunun da teşrifi ile yol alıyoruz biliyorum o da burada, beni arıyor gözlerim gözlerinde asılı kalan bayan evet yaklaşıyor üç adımlık mesafeyi bir ömre denk düşürme çabasında ilerlerken karşıma oturması an meselesi bu istikrarlı duruş beni daha bi çekiyor içine yine kendimden düşüyorum korkusuzca illegal bakışmalar tüm tedbirlere rağmen inadına direnç gösteriyor tam sevecek oluyorum ki günahlarım titriyor dudaklarımda ahh bu şeytan, nasılda organize ediyor her şeyi sevmekten ziyade, sürünmeyi yeğliyorum o an lakin günaha çok var daha şeytanı dışarı salıversem de içimdeki meleklerden biliyorum şimdilik her şey sevap aşamasında hattâ üç beş meleğin çıkıp tezahürat yapmaması için hiçbir nedende yok gör ki aşk bütün bunlara yataklık yapıyor kan basıncı hadsizce yükseliyor damarlarımda anlayacak diye de ödüm kopmuyor değil aslında bir bilse! kalbi kalbimde atıyor ama biliyorum o da sevecek kendini şiddetle açık edişi beni hiddetle tahrik etse de son sinyal çığlığı ile aynı anda atak yapacağımız aşikar ve işte dudakları oynadı evet, evet o cennetten düşme sesi ile seslenecek aman tanrım dili tıpkı yavru bir ceylanın yoncayı kavrayışı kadar zarif ve bi o kadar sert olmalı kelimeler mızrak gibi saplanıyor kulaklarımdan girerek beynime aşk diyor bayan aç mı diyor yoksa… gözlerimi öyle ya bu duygunun besin kaynağı aç gözlerini onu dengesizce sevebilme görevi ile onurlandırılmış olmamın verdiği cesaret kınından çıkarıyor beni olabildiğine sert vuruşlar yapıyorum dudaklarına aç gözlerini aaaaaç ben geldim, sana döndüm işte uyanıyorum ömürlük bi uykudan sıçrayarak düşüyorum ebedi bir yolculuk içinden elerimde üşüyor sıcaklığı ve ben kahretsin yine kendimle onsuz (bir dahaki sefere kadar elveda bayan) |