Bir Şarkıyla Seviştim O Gece
Bana kalırsa, beni almalıydın beyhudem… Ananın ak sütü gibi helal
Olurdu sana kalemimle sözlediğim şiirler… Sesi kesikti İstanbul’un Yüzü yorgun mu yorgun Teni karabuğday unu Nefesi dar, teri boncuk Boğazında kuşpalazları dokuz boğumluk Göğüs kafesinde koyu gri sakalar, Camlarında buğu kırıntıları Çerçevelerinde eğri büğrü kıymıklar Ve sen beyhudem… Kıyımda nar bülbülümdün Köşemdeki gül dikenim Dilsiz alfabelerinin iki parmağıyken, Susmuş evim Cam küremdin üşümüş, son kibritim Kadehi titreyen elim, Muratta senin olsun, kerevette bir sonraki hüzne kadar İki satırla vurduğum, Kadınlar şahidim beyhudem Bir şiirimi daha kurban ettim o akşam sana Alnıma sürdü noktalarını, Düşünü satmış gecem Talihi kör oldu sonra, Görücüye çıkardığım yarınımın Bağlanmış karaları çözemiyordu, Bilindik sokaklarda kısalmış sayrılıklar Suçüstü yakaladı kendimi seni severken Gölgemle bir olmuş ayrılıklar Sen tanrı mısın ki,bensiz’ol’ diyorsun kuluna İki yumruktu, Dünümü sıkan ellerim beyhudem Sen taşıyordu avuç içlerimden Okşanmış soluğuma hüzün sarıyordu, Yekpare bir imkansızlık Gidişlerden gidiş beğeniyordu, Benim için bir el ve bir veda Kulak asıyordum, Takdiri sevda diyen söze Yetişmem lazım diyordu yokluğuna, Koşuşturan üç hece Ve ben beyhudem… Ve ben Bir şarkıyla sevişmiştim, Sabaha kadar o gece ‘Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır’ Suadiyeocakikibinonaltı Demir Mutlugil |