Öksüz DuygularKaranlık bir gecedeyim yine İğnesi kör olası, kırılası gramofondan Yıllardır, bıkmadan, usanmadan Tekrar tekrar çalan Bozuk bir plak gibi Karanlık bir gecede işte Kör kuyuların dibinde yalnızım yine Ne gökyüzünde yıldızların Ne de yeryüzünde bir yüreğin Aydınlatamadığı karanlık yolumun Tam orta yerinde İki dizimin üzerinde İhanetin, dönekliğin, şerefsizliğin Kollarında korkularımla baş başa Oltanın ucunda can derdinde balık gibi Çırpınmaktayım yine Ağrıyan başını koyacak diz bulamayınca Vuracak taş arıyormuş insan hayatta Ne menem şeymiş bu yalnızlık be Çay kaşığıyla konuşturuyormuş insanı Aynı sen gibiyim dedim geçenlerde Karıştırırken çayımı kaşığa Sen çayın içinde Ben hayatın içinde Kıvranıp duruyoruz işte Bir türlü tadını alamıyoruz yine Şimdi bir şarkının sözleri gezinmekte odamda ’’Saçlarına yıldız düşmüş koparma anne’’ Keşke, keşke diyorum Senin de saçlarına yıldızlar düşseydi Işıklar verseydi yollarıma Kalmazdım böyle dipsiz kuyularda Kervanlar geçerdi o zaman şehrimden Panayırlar kurulur gülerdik Renk renk çiçekler açardı bahçemizde yine Bak aşkı beceremiyorum Beceremiyorum bu halimle Hem anne, hem de yar olmak Ağır geldi zayıf bedenlerine Körpe omuzlarına, serçe yüreklerine Aslında, Aşk bana ağır geldi, bende aşka Yapamadık işte Yenik düştüm yaprak döken tarafıma Ve gittiler birer birer yine Sen olsaydın başarırdım belki de Kim bilir, bir çocuk tutardı Sıkı sıkı serçe parmağımdan benim de Parkta eğlenirdik birlikte Hayat gibi tahterevallide Bir aşağı, bir yukarı oynardık işte Çocukluk günlerimin anısıyla Bankta oturur bizi seyrederdin yine Biliyor musun anne Çok canım acısa da Bahçemde hiç ısırgan otu yetiştirmedim Yakmadım bana uzanan eli Yıkmadım toz pembe hayalleri Soldurmadım gülen yüzleri Mutluyum, inan ki çok mutluyum Bakma suskunluğuma Adamım ben sustuğum kadar Şimdi çıkıp sokağa haykırmak istiyorum Buradayım işte ulan, burada Hiç olmadığım kadar İzmir - 2015 |