ÇOCUK SEVİNÇLERİMİ SALDIM GÖKLERE...Andım arsızca belki de seğirten, kıskacına Denk düştüm gidenlerin ardından akıttığım Gölgeli, münafık yaşları Sarmışken telaşımla. Sandım, yakındım belki de sakınmalıydım: Ulu çınarın devingen dallarında sağalttım yaprak misali Ve koruk düşlerimi çoğalttım, Hiçliğin hegemonyasında el vermiş iken Dingin günlerin özlemi. Çağırdım çalıntı sevda nöbetlerini: Hanidir konuşan çocuk sevinçlerimi saldım göklere, Saklıydım oysa bilinmezin fersah fersah derininde Ve günü birlik mutluluklara denk gelen O yalıtılmışlığın tevafuk bildiğim hezeyanında Dirilttim ölü gülleri: Bir bir yoldum her birini: Onlar ağladı ben çağladım, Ben haykırdım ve duyulmaz sitemlerimi Sakladım olur da evirir devran. Biledim acıları bilinmezlik restini çekse de, Bilinenin ötesinde ettiğim kelamın gerisinde; Hani olur da, gece devrilir güne, Ay doğar belki güneşin indinde Bir seher vakti. Tahakkuk edenden ziyade ziyan olan yılları Bir bir dizdim görünmezliğin nezdinde Solan aşkları sattım aşk pazarında: Ne çok edim ne çok çığlık kalanların düştü payına: Mazinin durağanlığı kadar sakildi esaret, Umut bildiğim yine de gölgelendiğim. |