şimşek gibi hırsla o an çıkıp gittin ya tozun bile bir yıkım oldu ocağımıza sarı bir tel kaldı saçların dan geriye bir de çığlığın var hala kulaklarım da
senden koptuk kopalı her şey öylesine yavan ki yaya kaldım amaçsız ve umutsuz beni bir görebilsen yar ha varım ha da yoğum her yanım mürt kokar sanki bir de mumya’yım ruhsuz gittiğimiz kıyaya illa ki varıyor o taş attığımız dere o hüznüme ağlayarak kasvet çökünce bizsizlikte sus pus oldu zavallı kıyı soluk soluğa kalıyor haykırarak içim içime sığmıyor yar isyanın dayım çekilmez bir hasretle çıldırası özlüyorum kıvranarak
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar sevgi ile illa ki de senden sonra hiçbir hevesim de kalmadı ki vara bileyim menzile
giderken elini mi kestin kan damlatmış gibi sen yar her daima körfez kızıla galebe çalıp da duruyor dalgalar hüzünle söylüyor kıyıya hırsla özünü çarpışta bizim türkümüzü yağmur da yağmaz oldu ayak izin silinmesin diye gülümseyemiyor artık martılar hep çığlık çığlığa yalnızlık kol gezdirip de duruyor savuruyor beni vicdansızca bir hiçliğe
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar şefkat ile illa ki de senden sonra hiçbir niyetim de kalmadı ki vara bileyim menzile
hangi bir duygum kopuktu hangi hissim sana kördü veya düşen hangi yaprağı ezdim sensin ki hangi ağaç çürük olan kökümüzdü gecelerin içine gömüldü zifiri bir sisle kapandı dilim burası neresi orada ne vardı akıl pisliğine karıştı bak işte her yanım kördüğüm bir tek seni tanıdım ve yalnız sanadır tek öldüğüm bir tek de çiçek sensin bilip de gördüğüm gel de bak işte son nefesteyim gitti gidiyor azar azar
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar özgü ile illa ki de senden sonra hiçbir isteğim de kalmadı ki vara bileyim menzile
hicranımı gördükçe kasaba da cehennem kaynıyor vicdanlar sızlıyor gönüller de neşe çöktü yıldızyıldız kırpıldı yüreğim aydan medet bekliyor bu bir göz yanılması da değil mi yoksa sabah güneşin doğuşuyla akşam batışı arasıdır iyi bil ki benim seni bekleme nöbetim tasından su bile içilmiyor artık o ayrılığın küle döndü tümden umutlarım ortada boynu bükük kala kalışım sanki de bir külhan yetimi gibidir
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar övgü ile illa ki de senden sonra hiçbir desteğim de kalmadı ki vara bileyim menzile
hiç bulutta mı yok ki oralarda binişte sırtına yağmur olup da düşü ver kucağıma kar ol şimşek ol dolu olup da yağmura karış da gel toprağın koynun da beni yeniden yeşerti versen geçmiş ve geleceğimin taburesi sende dar ağacıyla sakın kıyıp da vurmayasın tekmeyle denizde mavisin yaprakta yeşil senin o varlığın herkeste ışıl ışıl sözünü yerine getiremedin ya kes o günah tadımlık dili hani ya tutkunun ölümsüzlüktü vekili nefsinin de istem çekincesi kollanmadı ki deşildi yara
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar sevda ile illa ki de senden sonra hiçbir hikmetim de kalmadı ki vara bileyim menzile
bak işte uzatmayınca o hışım şaşkını ellerini boşlukta öylece asılı koydu körfez tutmuyor ki ellerimi…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Sen bilemesin ne denli yangınla oklandığımı… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Sen bilemesin ne denli yangınla oklandığımı… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Değerli ustam., Güçlü kalemine hayran olduğumu, bir kez daha gururlanarak söylüyorum.. Tadına doyum olmayan enfes bir eser, imrenerek. özenerek okudum.. En kalbi duygularımla kutluyor, selam ve saygılarımı sunuyorum..
senden koptuk kopalı her şey öylesine yavan ki yaya kaldım amaçsız ve umutsuz beni bir görebilsen yar ha varım ha da yoğum her yanım mürt kokar sanki bir de mumya’yım ruhsuz gittiğimiz kıyaya illa ki varıyor o taş attığımız dere o hüznüme ağlayarak kasvet çökünce bizsizlikte sus pus oldu zavallı kıyı soluk soluğa kalıyor haykırarak içim içime sığmıyor yar isyanın dayım çekilmez bir hasretle çıldırası özlüyorum kıvranarak
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar sevgi ile illa ki de senden sonra hiçbir hevesim de kalmadı ki vara bileyim menzile
giderken elini mi kestin kan damlatmış gibi sen yar her daima körfez kızıla galebe çalıp da duruyor dalgalar hüzünle söylüyor kıyıya hırsla özünü çarpışta bizim türkümüzü yağmur da yağmaz oldu ayak izin silinmesin diye gülümseyemiyor artık martılar hep çığlık çığlığa yalnızlık kol gezdirip de duruyor savuruyor beni vicdansızca bir hiçliğe
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar şefkat ile illa ki de senden sonra hiçbir niyetim de kalmadı ki vara bileyim menzile
hangi bir duygum kopuktu hangi hissim sana kördü veya düşen hangi yaprağı ezdim sensin ki hangi ağaç çürük olan kökümüzdü gecelerin içine gömüldü zifiri bir sisle kapandı dilim burası neresi orada ne vardı akıl pisliğine karıştı bak işte her yanım kördüğüm bir tek seni tanıdım ve yalnız sanadır tek öldüğüm bir tek de çiçek sensin bilip de gördüğüm gel de bak işte son nefesteyim gitti gidiyor azar azar
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar özgü ile illa ki de senden sonra hiçbir isteğim de kalmadı ki vara bileyim menzile
hicranımı gördükçe kasaba da cehennem kaynıyor vicdanlar sızlıyor gönüller de neşe çöktü yıldız yıldız kırpıldı yüreğim aydan medet bekliyor bu bir göz yanılması da değil mi yoksa sabah güneşin doğuşuyla akşam batışı arasıdır iyi bil ki benim seni bekleme nöbetim tasından su bile içilmiyor artık o ayrılığın küle döndü tümden umutlarım ortada boynu bükük kala kalışım sanki de bir külhan yetimi gibidir
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar övgü ile illa ki de senden sonra hiçbir desteğim de kalmadı ki vara bileyim menzile
hiç bulutta mı yok ki oralarda binişte sırtına yağmur olup da düşü ver kucağıma kar ol şimşek ol dolu olup da yağmura karış da gel toprağın koynun da beni yeniden yeşerti versen geçmiş ve geleceğimin taburesi sende dar ağacıyla sakın kıyıp da vurmayasın tekmeyle denizde mavisin yaprakta yeşil senin o varlığın herkeste ışıl ışıl sözünü yerine getiremedin ya kes o günah tadımlık dili hani ya tutkunun ölümsüzlüktü vekili nefsinin de istem çekincesi kollanmadı ki deşildi yara
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar sevda ile illa ki de senden sonra hiçbir hikmetim de kalmadı ki vara bileyim menzile
bak işte uzatmayınca o hışım şaşkını ellerini boşlukta öylece asılı koydu körfez tutmuyor ki ellerimi…
(02.01.2016) AZAP…
Son derece mukaddes dizelerdi.
Yazan yüreğinize sağlık,kaleminiz daim olsun,
Her satır araları didik didik arandı..
Güzeldi..
kürşad çerçen tarafından 1/3/2016 12:33:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
bu şiir böceği de çiçeği de haketmiş gerçekten...işte böyle güzel şiirlerin böcek almasına hiçbir sözüm yok ancak sitede yüzlerce şiir var ki bunların kısa bir sürede seçilmesi, okunması bu kadar çabuk mu oluyor acaba ? hadi ondan da geçtik; klişeleşmiş isimlerden arındırılması gerekli bu seçimlerin artık...kutlarım şiirinizi ve sizi...selam ve saygımla...
Her sabah doğan güneş bir sabah doğmaz oldu.... Elleri ellerimden kayıp giden yıldız oldu.... Giderken bıraktığı tüm renkler siyah oldu....Ben yıllarımı kaybettim anılarımı değil. Ben mutluluğu terkettim. Acıları değil.... Ben sevgimi yitirdim. Nefretimi değil.... Ben yaşamayı unuttum. SENİ değil....yıllar geçer o benim hep yanımda olur derdim hiç gitmez ellerimi bırakmaz derdim beni unutsada adımı ve gözlerimi asla derdim meğer varlığımı bile hiçe saymış,
demiş şiir...
Hayat yasandığı kadardır. Ötesi ya hatıralarda bir iz, ya da hayallerde bir umuttur.
hiç bulutta mı yok ki oralarda binişte sırtına yağmur olup da düşü ver kucağıma kar ol şimşek ol dolu olup da yağmura karış da gel toprağın koynun da beni yeniden yeşerti versen geçmiş ve geleceğimin taburesi sende dar ağacıyla sakın kıyıp da vurmayasın tekmeyle denizde mavisin yaprakta yeşil senin o varlığın herkeste ışıl ışıl sözünü yerine getiremedin ya kes o günah tadımlık dili hani ya tutkunun ölümsüzlüktü vekili nefsinin de istem çekincesi kollanmadı ki deşildi yara
ne bir gelenim ne de bir gidenim var yar sevda ile illa ki de senden sonra hiçbir hikmetim de kalmadı ki vara bileyim menzile
bak işte uzatmayınca o hışım şaşkını ellerini boşlukta öylece asılı koydu körfez tutmuyor ki ellerimi…
Her zaman olduğu gibi muhteşem kalemden muhteşem şiir süzülüp akmış sayfaya yüreğiniz var olsun üstadım kutluyorum eserinizi ve yeni yılınızı saygılarımla
Yüreğinizi candan kutluyorum sevgili hocam her zaman olduğu gibi yine anlamlı ibretlik dizeler en içten saygilarimla selamlıyorum o dost yüreğinizi sevgiyle
yüreğinize sağlık ve kaleminiz daim olsun hocam. hasret iken en hüzün veren, özlem değil mi acılara salan yüreği. güzel bir şiir okumak adına teşekkürlerimi sunuyorum hocam. saygılarımla...
yüreğinize gönlünüze ve de usta kaleminize sağlık Ağabeyim
selam ve saygılar