yeter ki ağlama...o günlerde gözlerimiz savura bildiğimiz kadar küfür dilimiz ise zehrine çöreklenmiş ağrısız öfkeydi sokak sokaktı peşinden koştuğumuz yarınlar duvarlarda delik deşik şafak kırığıydı düşünceler ve sen sevdiğim kan revan içinde hangi duanın telaşıydın bu günlerde hangi faili meçhul bir tecavüzün kasık ağrısıyız belli değil biz mi mültecisiyiz uzanamadığımız toprağımızın yoksa toprak mı çekiyor nefsimiz üstelik daha doy(a)madan ve sen sevdiğim kan revan içinde ağlamaklı hangi özgürlüğün telaşısın en tuzlusundan at kendini denize ve bilmediğin tüm özgürlük şarkılarını yüzdür kulaçlarında bir yelkende sen aç yarınlara beni düşünme ki ben senin her sesine nefes her nefesine de rüzgar olur doldururum yelkenlerini yeter ki ağlama… ilhanaşıcıaralıkikibinonbeş (tüm edebiyat defteri dostalarımın 2016 yılında yelkenleri her daim rüzgarlarla dolsun) |