Gel artık
GEL ARTIK
İki Bin On Beş, Otuz Aralık Bir gece öncesinden karanlık… Sabahı, kar düşürdü kıyılarıma üşüdüm, Sessizce geldi ebedi teslimiyet, Yollarına özlem serili, sevgili… Bende bekleyişin, kederi kıvrılmış, Gel artık…! Bu kaçıncı kış,…senin yerine… Kucağıma bağdaş kurmuş efkâr, Çökmüş dağ gibi,gönlümdeki köşküne… Tüm hayaller,yüzerek yaklaşırken, Odamın duvarlarına, Ölü ve dalgın bakışlarla, Arada bir duraksayan Gölgeler arasında, Sızıntını görüyorum ceylanımsı. Şafağı bekliyoruz hayalinle. Bekliyoruz ki; güneş, Bir yıldırım gibi çarpsın, Düş kıvrımlarımızın üstüne, Gel artık…! Soldu baş uçumdaki resmin… Albümlerin yıprandı, Suretlerin ıslandı, Gözyaşlarımla gece gündüz, Yıldırımlar çaktıkça, fırtınalar kopar oldu hasretten, Ulaşılmaz bir ufkun sınırına koşuyorum şimdi engelsiz, Son sözcüklerin sihirinde Ağlıyorum ben gene …! Gel artık…seni çok seviyorum! M.Güneş |
Albümlerin yıprandı,
Suretlerin ıslandı,
Gözyaşlarımla gece gündüz,
Yıldırımlar çaktıkça,
fırtınalar kopar oldu hasretten,
Ulaşılmaz bir ufkun sınırına
koşuyorum şimdi engelsiz,
Son sözcüklerin sihirinde
Ağlıyorum ben gene …!
Gel artık…seni çok seviyorum
........Buram buram sevda ve özlem kokan dizeleri
okumak titretti okuyan yüreği. Kah dizelerdeki duygular
yüreğimde yer buldu, kah yaşanmışlarımdaki anılar dizeler arasında
kendine yer buldu.
.......Hisseden yürek ve yazan usta kalemi tüm içtenliğimle kutluyor, özlemlerin
bittiği bir yaşam diliyorum. Sağlıkla ve mutlulukla kalın.