Salkım SöğütGüneş kimin koynunda ayaz meydan okuyor Bürümüş her bir yanı karanlığın çırası Alev alev gölgeler gören gözü yakıyor Kirpiği sarhoş eder hüznün keskin şırası Ayrılık yola düşer huzur gider peşinden Mevsimleri kanatır bıçak ağzı vedalar Ruh öksüz yetim çocuk, ayrılınca eşinden Kelimeleri boğar içe akan sedalar Yapışır yavaş yavaş dört bir yana endişe Günün belini büker gecelerin korkusu Gidenin ateşinde kül olur sevinç, neşe Gönül sazında inler ıstırabın türküsü Kimsesiz acıların imbiğinden süzülen Name name inleyen garip bir ağıttır bu Senden başka öz ile bulamazsın üzülen Sırların gömüldüğü bir salkım söğüttür bu frezya |
Kalemin susmasın
___________________________________Selamlar