İrdeleme dilimden düşen her cümleyiÖyle kolay’mı sandın kıyametler koparken fikirlerimde Gülüp geçmeyi Hicran yüreğimin anlına büseler kondururken Şen şakrak görünmemi İrdeleme dilimden çıkan her cümleyi İrdeleme sinemde sakladığım ne varsa Koy bende kalsın yaşadıklarım Kendimden örnek olarak Bir İstanbul anlatırım sana anca Şaşar kalırsın Dilin tutulur konuşamasın Eminönü’nde bir sabahı düşün Güvercinler konar avlularıma Okunan bir sabah ezanı ile beraber Martılar konar denizime sabahın soğuğuna aldırmadan Bir tahta kale günlüğünü düşün Binlerce ton yük geçer üzerimde Arnavut kaldırımlı taş sokaklarını hayal et eski İstanbul’un Sabah gazete satan çocuğun ince çığlıkları Yazıyor,yazıyor Menderes’i astlar narası Balat’ta bir Çarşamba akşamını düşün Aya Yorgi Kilisesinde bir ayin gibi yükselirim ilahilerle Meşrutiyetini yitirmiş çağ gerisinde kalmış bir kitapta Eyüp Sultan’da bir kandil akşamı olur yüreğim Sevaba açılır ellerim Semada dileklerim âmin kelimesi ile birleştiğinde Sinagogda bir çocuk uyuturum içinde Şişli’nin orta yerinde Minik ellerine kan sürmeyi Küçücük yüreğine dağ gibi kin beslemeyi Berrak aklını kötülükle kirleterek büyütürüm Katil olsun zalim olsun insanlığın kırsın büyüdüğünde Bazanda alemlere rahmet olarak gelen Peygamber’den hadisler anlatırım Küçücük çocuklara Kötülüğün,kinin,vahşetin güzel olmadığını Can’a kıyanın,kul Hakkı yiyenin bizden olmadığını Bir İstanbul akşamı gibi gör beni Yüzümdeki tebessümleri bıraklı yıllar oldu Yandım bir ömür böyle kem düştükçe yarınlarıma M.kılıçel |