Keder MakamıKEDER MAKAMI Bir demli çay sarmalında Bir melodramı dillendiren kırık bir kalem Buruşmuş bir kağıda karalanmış iki satır şiir mi Ney mi, ney mi derken Keder makamında inleyen yoksa keman mıdır Gözlerimde ufuk misali uzayan Kahır burgacında Soluksuz boğulan Kafamı duvardan duvara vuran Akrep mi yelkovan mı yoksa zaman mıdır Üç zamanın birinde diye başlayan falların izdüşümünde Çıkmayan düşler misali Doludizgin damarlarımda deveran eden Canhıraş feveran eden Köz müdür kor mudur yoksa duman mıdır Yağmur sonrası firaklarda Ruhumu saklamak için bir dulda ararken Üzerime gelen beton binalara inat Yemyeşil bir patika sonrası Bizim olan dağlar mıdır yoksa ferman mıdır Kirpik uçlarında kopan fırtınalar misali Hüzünbaz bir bakış sonrası Ruhumu bir yatağan misali ikiye böler gibi Çatlayan aynalarda yüzüme yansıyan Darağacım mı yoksa boynuma ilmek eğiren kirman mıdır Engel bilmez nehirler misali Zihnimin kıvrımlarında doludizgin dolaşan Devasız zehir midir fer mi yoksa derman mıdır Hayatın arkında bir ömür aktığım Uğruna nice gemiler yaktığım Tozumu küle savuran fırtına mıdır yoksa liman mıdır Muhammed Mehmet GÜL |
Kalemin susmasın
________________________Selamlar