" çünkü aşk dış kapının mandalı "yorgunum dediğimde, keşke bir sigara sarıp iliştirebilseydin tütün sarısı parmaklarıma ne kadar da anlamsız geliyor, mevsimin sadece ellerimin üst kısmını üşütmesi bugün o y s a, dün gecenin koynunda kalan sokak naralarım ve düğmesi çözülmemiş en galiz küfürlerim anlamsızca gülümsetmiş tek bir yuvası olmayan kırlangıç dudaklarını sana sevdalı şiirler yazamıyorum, a f fe t çünkü aşk dış kapının mandalı gökyüzünün rengine mavi demiştin ve her öksürük nöbetinde dinlenmen için sana hazırlarım bulutları eski zamanlardan kalma eğikken başım kandırılmış üçüncü cemre gibi baharı bekliyorum çiy tutmuş vagonların son tren garında benim kır düşmüş saçlarımda bütün renklerin gri tonu senin mum kokulu masanda sımsıcak yalanlardan ibaret hep aynı konu g e l i r s e m, kız kulesi gibi yalnız ve ıslak karşıla hani gök gözlü güvercinlerin bayat ekmek paylaşma telaşı yahut denizaşırı ülkelerde bir feribot çığlığı gibi kendi yüzünden utanan, toprak kokulu adamlardan korkma palto niyetine yağmurlar atmışken sırtıma her damlayı incitecekmiş gibi yürüyen adımlarımdan tanırsın beni merak etme ismimi unutmadan u n u t m a m seni ........... uytun |