Gönülden gönüle söylenen muştu
Mayası aşk olan, eski töreyim
Sevdadan su yandı, bir kalp tutuştu
Kilitli gönlünü açta göreyim

Gözlerim, her gözün aşığı değil
Bu eşik, bir yolcu eşiği değil
Sinem, sevgisizin beşiği değil
Bağrı aşkla yanıp, sönen yöreyim

Varlığım yoktadır, yokluğum var da
Belki de bir hiçim, bir gizli sırda
Senin için doğdum ben bu asırda
Sevdası sınırsız olan süreyim

Gülüm ol, bülbülün hastası gibi
Güzel gören gözün kıstası gibi
Dil ehli, gönüller ustası gibi
Yıkılan yanını ör de, öreyim

Çağ kapatıp, bir çağ açtığımsın sen
İlk kanat çırptığım, uçtuğumsun sen
Sıratı sorgusuz geçtiğimsin sen
Tek çaremsin, bense sana çareyim

Geç gelen bahar da, son düşen cemre
Diz çökmüş önüne, uymuş her emre
Ömrünü eklemiş sevdigi ömre
Sana indirilmiş en son sureyim


uytun ......