KIRMIZI KARANFİLLİ SUSKUNLUKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İstanbul’da Galatasaray lisesi önünde çocukları göz altında kaybedilmiş annelerin sessiz oturuşlarını izledim...her Cumartesi günü ellerinde taşıdıkları göz altında kaybedilen çocuklarının solmuş resimlerine sımsıkı sarılarak ve resimleri bir ana şefkati ile okşayarak sessizce oturan ve nemli gözleriyle sessizce insanların yüzlerine bakan Cumartesi annelerinin o sessiz duruşlarının ve yorgun bakışlarının ardında kulaklarımı tırmalayan çığlıklarını dinledim...Yeni bir yıl daha geçerken evlatları hala bulunamayan cumartesi annelerini yazmadan olmazdı...
Cumartesi annelerine Gümbür gümbür üstümüze düşen yağmur Ve akan sularda insanı deli eden bir sessizlik gibi Bir yıl daha akıp geçti ömrümüzden Bir yıl daha akıp geçti Galatasaray lisesinin önünden Kaybolan çocukların “anne” diyen seslerine karışarak Kendinden utanarak Kalabalıkların telaşına Gürül gürül akışına Ve hızına kendini kaptırarak… Kayıplara tanık Telaşlı ve ürkek Dili tutulmuş bir kuş sürüsü gibi Bir yıl daha göçüp gitti ömrümüzden Bir yıl daha göçüp gitti Devlet eli ve marifetiyle Çocukları gözaltında kaybedilen Ve gözlerinde yağmur biriktiren Kırmızı karanfilli annelerin üzerinden… “Bulaşıcı bir renk ve zarif bir güzellik taşıyordu karanfil Elden ele/ gözden göze/ renkten renge Çocukların izini süren bir güzel anne Bir güzel çocuk Bir güzel çiçek Bir güzel kırmızı Bir güzel direniş…” Ağzımızda kuruyan dil Sözleri dilimizde çatlayan içli bir türkü gibi Bir yıl daha geçip gitti ömrümüzden Bir yıl daha geçip gitti Her Cumartesi günü Solgun ve soluksuz Öpülüp koklanmaktan yorgun düşen resimlerin Çığlık çığlığa susulan meydanların Ve her Allah’ın günü Anaların yüreğinde yatıya misafir kalan Acı ve hüzünlerin üzerinden… Sıcaklığı yıkıntılarda kalmış bir şehir Ve yağmurlarda ıslanan kayıp bir çocuk gibi Bir yıl daha geçip gitti ömrümüzden Bir yıl daha geçip gitti Galatasaray lisesinin önünden Cumartesi annelerinin yüreğini kundaklayarak ateşe veren… “Anne… Beni bul… Beni bul anne… Kokun burnumda tütüyor…” 1 Ocak 2016 |
Daha çok bilendiğimiz.
Bin yıl daha gelecek;
Asla boyun eğmeyeceğiz.
Yüreğine ve emeğine sağlık.