Analitik Sancılar / cam kırıkları
Ve korku padişahı yönelip de aynaya
Sordu o kaçınılmaz isterik sualini / var mı hala ülkemden ışık saçan dünyaya / Uzattı ileriye kuruyası elini Ve ayna grileşti , rengi soldu durmadan Yalandan övmelere alışıktı endamı Lakin kaldıramadı böyle bir izdihamı Aynanın kırılması , paramparça ve hicran Hergün keder artıyor, hisler silikleşiyor Asiller horlandıkça, zeliller dikleşiyor Felç oluyor insanlık , vicdan güdükleşiyor Her adım tarz-ı melal, mazlumlar hıçkırıklar Her adımda horlanır asrın vebalıları Kaçırmaz uykuları aynadaki kırıklar Yakalamak emriyle ışık urbalıları Yola memnun koyulmuş soysuz kalabalıklar Neden mutlu değilsin , tebessüm kimde saklı Ayna kırıklarında can çekişen bir si(s)tem Neden uslu değilsin , kim veriyor bu aklı Ne zaman sona erer bu kara nursuz matem Ne zaman çicekçide bulunmaz krizantem Talan farelerinin adım adım gezdiği Her köşede ayrı leş festivali kutlanır Sarhoş çığlıklarıyla en güçlü vehmedilen O anda hamuşanın uzun vakit sezdiği Mütevekkil ve sakit izmihlal umutlanır |
Yerinde taşlar...
........................ Saygı ve Selamlar...