Eskimiş Düşlerde Çocuk YüzümDüşüp şimdi tüm unutulmuşların peşine Çocuk olmak vaktidir o kırık yeşilli kırlarda Tonlarında korkusuzca yuvarlandığımız Gürültüyle akan çaylarında yıkandığımız Savaklarında kirli ayaklarımızı yıkadığımız Arkların içinden kayıp giden çocukluğumuz Çelik çomak patlatıp toprağa gömüldüğümüz O koyu kırlarında renklerine boyandığımız Bizi koynuna çağıran o sinema şölenlerinde Buz gibi gazoz içip, çekirdek çıtlattığımız Perdedeki düşlerimizin peşine düştüğümüz Günlerden hiçbir şey kalmamış artık geriye Ömrün hoyrat askısında masallar çabuk bitti Uzun çocukluk günlerimiz artık bilmece gibi Yaşam taksitlere bölündü, hüzünler büyüdü Cennet-i Ala’da doyumsuz haramiler türedi Kul olduk bizlere biçilen üç günlük ömürlere Sıratı geçemeden henüz yolculuk sona erdi Bir söğüt gölgesi arıyorum huzurla uyuyacağım Eskimiş o fotoğraflarda yolculuklara çıkacağım Ölüler diyarını geçip sevdiklerimi uyandıracağım Bir taş olup şu kocaman kâinatta yuvarlanacağım Haksızlığın tabularını yıkıp kırık aşkları onaracağım Kimselerin cesaret edemeyeceği kararlar alacağım Sihirli aynalarla donatıp şu kocaman yeryüzünü ah! Çocukların hiç büyümediği bir dünya yaratacağım Selahattin Yetgin |
kotlarım kaleminiz daim olsun
hayırlı geceler diliyorum tüm şiir seven yüreklere