SEVMEYE KIYAMIYORUM
Korkuyorum.
Gönülden gönüle bilinmez bir yol gider, Şansa,kadere,ne çıkar o da bilinmez yaratan bilir çünkü inanılmazın tek sahibi o.Evet inanılmaz yaşanmadan inanılmaz,ben yaşıyorum ama söylemeye korkuyorum ve inanmıyorum,belki bu tatlı bir rüya uyanacağım diye çok korkuyorum,unutulmaya yüz tutmuştu bu gönül çıktığı yol cennet’e çıktı sanki çünkü gördüğüm bir periydi, terkedilen,unutulan o gönül yeniden doğmuş gibi hiç ama hiç acı çekmemiş gibi hayatında sevip sevilmemiş gibi bir alevin içinde buldum kendimi.Dedim ya bir rüya ise seni seviyorum desem uyanırsam mazallah,yada seviyorum desem darılır diye, kırılır diye kavuşmadan ayrılır diye çok korkuyorum . O cennet’im cehennem’e dönüşür diye korkuyorum. Sımsıcak. Sıcacık duruşu,bakışı,ruhumun en derinliklerini kendine bağlayan o hayat veren tebessüm yokmu? Başımı kaldırıp doyasıya bakmaya kıyamıyorum,korkuyorum. Ellerini avucuma alıp yanağıma koyamıyorum,sanki heyecanda damarımda çekilen kanımın soğukluğu onun sıcacık ellerini üşütecek diye kıyamıyorum.Üşüyecek,üzülecek bir daha gülmeyecek diye korkuyorum,sevmeye kıyamıyorum. Yumuşacık. Daha dalında kopmamış nadide bir gonca misali zarif, gökyüzünün kucakladığı bulutlar kadar yumuşacık,atılıp selvi boyuna tenini koklayıp,o ince beline sarılıp nefes almadan doya doya hiç bırakmadan öpmek var ama. Bir his diyorki özlem ateşi ile yanan dudakların ,o yumuşacık al yanakları yakarda incinir diye,öpmeye kıyamıyorum.Yanar diye,incinir diye,gücenir diye çok korkuyorum,doyunca sevmeye kıyamıyorum. Hacı TİMURTAŞ |