BİR ESKİ ARGUVAN KLASİĞİYDİ DELİ FERİDE..
Emekli polis memuru
ilçenin ilk dava takipcisi Zeynal’ın karısıydı deli Feride.. ağzında bir galıp kenger sakızı çürütene gadar çiğnerdi hızlı hızlı sabah erkenden galhardı peşinde sokak köpekleri Gırpığın dükkanının arkasından Gazcı İrizanın gonağının önüne gelir ilçeye köylerden gelenlere laf atardı o yumurta gaça,o horuz senin mi derdi sonra sağ köşede ütüsüne kömür yakan Veysal mutluya laf atar ,Fistanımı ütüle derdi gülerdi kendi kendine ,umrunda değildi dünya Garibim taksici Zühtü ne çekerdi elinden Feride Zühtüyü görünce,taksisine taş atar çırtik çalıp oynamaya başlardı ola Zühtü Zühtü ben sana yandım zühtü moda türküyü yüksek sesle söğlerdi Garibim Zühtü ispanyol paça pantolon kemerinde anahtarlar şakır şakır yel durmuş yanlarına hafif eğerdi belini Deli ferideyi görünce köşe bucak gaçardı bazen gonağın penceresinden zühtüye seslenir oy Zühtü zühtü türküsünü söğlerdi Gırpk,Bumbuk,Cafer,Feyzi,Mecdin,hıdır elmayı, canından bezdirirdi,illallah derlerdi Berber Sadık,Gazcı Burhan,Guzu Bekteş.. galaycı saydullah,Yüncü artin ,Demirci Vartan... Deli Ferideyi gördüklerine dükkanın içine gaçardı Dolunaylı ,bulutlu yaz gecelerinde çarşıda turlardı Deli Feride kimseyi bulamazsa devriye cendermelerine sataşırdı İçtiği cıgaranın dumanını Kör gasımın yüzüne üflerdi Gasım Bir sade gazoz verirdi uzaklaşıp getsin diye Havlov Hasana birşey demezdi İçcilin Sütcü Hüseyinden içerdi para vermez haraç alırdı yoksam küfürü yapıştırıdı Oniklerden gasap gaziden gorhardı Hüseyin ağaya zampara derdi Müdür Abdurahmandan gorhardı ışığa zayıf not verir diye Posta Müdürü Hüseyine seslenir senin gibi müdürün derdi ağzını açar gözünü yumardı zıraatcı kenana seslenir sen hep sarhoşsun derdi yine de o haliyle çok sevilirdi hasta sayrı olursa başına toplanırlardı Ufukla ile ışık derdi iki gızı vardı bunlar benim iki gözüm derdi en son Beğdağlarının eteğinde bir mahallede görüldü Destansı Bir arguvan klasiğiydi Deli Feride......a.a |