Bitmesin Hiç Bu MasalAşk badesi doldurur kömür alevli akşam Başım göğsünde uyur aklanır siyah gece. Bu nasıl bir sevgidir bu nasıl bir ihtişam Şimdi sen ve ben varız şu dünyada sadece. Hüzün derdine yanıp ateşinde kül olsun İç aşkın şarabını, yeni badeler dolsun. Yüzümü yakan soğuk ellerinde ısınır Sanki şeffaf bir perde pembeleşen dört duvar Kalbimde esişini meltem bile kıskanır Her günüm her ânımda mutluluğun tadı var. Beni kıskıvrak sarar mağrur bakan gözlerin Aleme meydan okur yıkıp yakan s/gözlerin. Heceler kilitlenmiş dişinden tırnağına Yazdığım şiirlerde kokun renge renk katar. Boyasız saçlarından eline, parmağına Aşka davet ederken yüreğin benle atar. Yıldızlar dökülüyor zülüflerin ucundan Güneşin ısıtıyor tutarken avucundan. Doğan her yeni şafak yavaş ol der ölüme Artık genç olmasam da yüreğim on dördünde. Karanlık pay olurken kalbimde her bölüme Mavilenen gökyüzü sevdamızın derdinde. Kalan ahir ömrümde ne olur yanımda kal Hep bizimle yaşasın bitmesin hiç bu masal. Mehmet Fikret ÜNALAN 10 Aralık 2015 Saat 11.25 Batıkent/Ankara /kalin ] |