Çocuklar iki dirhem bin boma ölüm yıldızlar dökülürken ülkesinden
Merhaba çocuk bana saflığını ödünç versene
Ki bir dirhem umuda hasret kalan yarınlarım yeşersin Umudu veresiye dağıtan bakkal amcanın mendil çıkınına sığan lokum kokusu Nerede şimdi annemin mis kokulu çilek reçeli Anıların tozlanan çıkını kırk yamalı Dizlerimde kanayan yaralar kabuk bağladığından beri Dilimden küflü türküler sızar yürek ucumdan acılar İsli et kokusuna karışır kaz dağı düşleri Kekik kokusu sinmiş ellerim kırışmış yazgım gibi kınalı Biraz acı biraz yaşlı kocamış kaderim İliğim kararmış iliğim çömez Burçak yarası almış düşler kırılgan karanfil kokusu gibi Ebem kuşağı gülümser pembe panjurlu düşlerden Kim bilir kaç çocuk yara aldı yıldızlar dökülürken Karanlığın bir ucunda ben diğer ucunda Umudum iki dirhem bin bomba ölüm Ve çocuklar ölüm kokuyor o gece Mahmudiye Düzkaya |