44
Yorum
56
Beğeni
0,0
Puan
2621
Okunma


Tutuşturduğun tenin, alevi sardı arşı
Böyle yakan olmadı senin yaktığın kadar
Onca acı at başı sürdürürken yarışı
Böyle bakan olmadı senin baktığın kadar
Fırtınalar koparıp boğdun bir kaşık sudan
İnsafı düğümleyip arındın beş duyudan
İğneyle yol kazdırdın ufuksuz kör kuyudan
Böyle takan olmadı senin taktığın kadar
Ne tuğla ne harç koydun dostluğu tutan sete
Kuşandın silahını göz kırptın art niyete
Sayısız kurşununla doymadın eziyete
Böyle sıkan olmadı senin sıktığın kadar
Fukara sevgin ile adımlarken milimi
Hep havada bıraktın hiç tutmadın elimi
İnat uğruna kırdın yedi yerden belimi
Böyle yıkan olmadı senin yıktığın kadar
Hançerledin umudu işi sürdün yokuşa
Yüreği parçalayıp yem ettin kurda kuşa
Bu müptela bedeni sattın üç beş kuruşa
Böyle bıkan olmadı senin bıktığın kadar
Ucuz kazanım saydın, her saniye her anı
Harcayıp yok eyledin, gönülde heyecanı
Koşar adım terk ettin, sunduğum sırça hanı
Böyle çıkan olmadı, senin çıktığın kadar
Talihim dize geldi sebat etti sürurum
Yerlere yeksan oldu baş eğmeyen gururum
A benim serbülentim, içime dolan nurum
Böyle akan olmadı senin aktığın kadar
IŞIK dert kazanında ömrü düşürdün aha
Söylenecek sözüm yok hece yetmez izaha
Cismimi tek çiviyle İsa gibi çarmıha
Böyle çakan olmadı senin çaktığın kadar
Azimet IŞIK 30.11.2015 Saat.08.40 ÇEKMEKÖY İSTANBUL
Şiirimi güne taşıyan Sayın Seçki kuruluna ve desteğiyle yanımda olan Siz değerli dostlarıma bin can selam ile