HÜSEYİN'İN EMANETTLERİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiiri 1975 yılında yazmıştım.O zamanlar Hürriyet gazetesinin pazar ekinde
yayılanmıştı..Tabi daha uzun olarak.Gazeteden kestiğim şiirleri önüme aldığımda bu şiirim ilğimi çekti ve alntı yaptım sizlerle paylaşmak için.Niçin? 33 Yıl sonra buğün sanırım çok şey değişti.Hüseyin’de değişti, Fadime de..Çok hızlı değil belki ama, değişti..
..............................
Meyro kızı Hüseyin’in daha onbeşinde henüz Bir koza çubuğu kadar büyümemiş boyu, bir hıltan kadar bile ’El kapısı kolay mı?’ diyor Hüseyin ikide bir ’Bir kısmetlisi çıkıpta alaıp götürse, tek başlık da istemem ’Yaşlı olsun, hasta olsun, ne olursa olsun’ Biri varlıklıyım deyipte istese Allah’ın emriyle ’Al götür ’ Diyecek kirli çıkını ile onbeşindeki kızını Yoksa başı derde girecek birgün bu emanetiyle.. Birde Fadime’si var Hüseyin’n avradı, helallısı Halep inekleri gibi sarkmış göğsü göbeğine kadar Kolay mı ? altı çoçuk emzirmiş çakır dikenleri içinde Suratı kirli çabutlar gibi, benek benek, yara yara Görmemiş bilmez gazetelerdeki baldırı çıplak kızları Ömrü tarlada, yazıda, yabanda geçmiş bu güne kadar Balta yemiş bir ağaç gibi, ha devrildi, ha devrilecek umutları.. ................ |