İSTANBUL PEMBE (10)
Gül-Acar ve Can-Atmaca
Ormanın Kıralı Aslanı incltti diye Elçi-Kartalın vurulmasından 1 Gün önce (*) tutuklandı. Oysa o, oysa onlar Acarlar-Atmacalar ince bir Dala bile kırılmasın-incilmesin İnsanlar diye konmazlardı. Sarışın, kıvırcık, uzun Tüylü Atmaca, Gül Yüzlü Acar ile dar bir Kafese konacak, Engine açıp-geremiyecekler kucak-kocak Hür ve adil Kanatlarını Kafes dardı. Ama Açtı, gerdi şimdi tüm Kuşlar, Elleriyle desteklediler gerip Kollarını Havaya açtı Kanatsızlar, Sürüngenler, El-ayağı olmayan Kurt-Solucan sürünseler bile onurları vardı Kambur-Kemer-Küprü Belleriyle Havayı yelleyip-körüklediler. Yani, Gerek kalmadı hani, Gül-Acarın ve Can Atmacanın Kanat çırpmasına, Yapraklar Sallandı, Yaprak arası sızdı güneş Orman aydınlandı. Bu Kıpırdama körükledi Havayı, yelledi Rüzgarı oldu Fırtına. Fırtına-Kasırgaya, Kasırga-Tayfuna bulandı. Hava-Işık-Su-Toprak ve Yaprak hatta Aslanın Yelesi bile bu Rüzgara karşı koyamadı. Orman öyle bir uludu, öyle bir uludu ki; Aslan Karma-dağın Yelesiyle, İşbirlikçiler Sil-Silesiyle girdi İnine. Oysa o, oysa onlar Acarlar-Atmacalar bir Dal İncilmesin diye incesine bile konmazlardı. Onlar için her doğru bir Dal, her Özgür Yaprak, Doğadan doğan Ormandı. (*) İSTANBUL PEMBE (9) Şiirimden. Tüm İSTANBUL PEMBE Şiirlerim Hayvanlar için yazılmıştır. İnsanların asla alınmaya hakları yoktur. |