TİTREMESİN DUDAKLARIN
TİTREMESİN DUDAKLARIN
Madem ki bu büyük aşk’ı Bir karınca duasına sığdırdın Madem ki yüreğinde bir aşk doğurdun Koru ve esirge içinde büyüttüğün çocuğu Düşür hazanın yüzüne kıyametin gölgesini Tebessüm kıvrımlarına saklamasın hüzünleri Geçmişten gelen acıları unut Kahkahalarla süsle mavi umutları Beş vakit üstüne yeminler olsun ki Ömür dediğimiz zaman İki dudak arası kadar değil Nihayet gömüleceğimiz yer Tebessüm ettiğinde Yanağında oluşan gamzeler kadar bir yer Varsay ki kainatta bir noktayız Varsay ki ikimiz de bir “salıncaktayız” Boşvermişliğe yasla sırtını İstersen “boşa al kendini” Asla biriktirme “Avuçlarında” küf bağlamış Bir aşkın “tortusunu” Aşklar da kitaplar gibi değil mi Varsay ki “Tozlu raflarda” sakladın onu Arasında kuru bir papatya Ya da kuru bir yaprak dalı Ne zaman unutmaya yüz tutsan Ve özlersen onu “Eskimis bir sevda hikayesi” gibi Alır da koklarsın O yeniler kendi ıtrını Bilirim ihanete uğredığını sanırsın Yeminler olsun ki Dudağımdaki öpücük izi değil Dumanını seni solur gibi içtiğim Sigara “izmaritinin” yanığı İnan ki ben istemedim “itfaiye erlerinin söndürmesini” Öyle ki Parmak izi arandığında Şahitlik etsin diye Sensizliğin hüznünü giydirdiğim “İzmarit yanığı dudaklarıma” Allah şahidimdir senden gayrısını öpmedim İhanetim olmadı mabedim saydığım aşka N’olursun buğlu gözlerle “titremesin dudakların.” Efkan ÖTGÜN |
Kalemine yüreğine sağlık
________________________________Saygılar Selamlar