MASALSI SEVDALAR.Dağ yürekli bir ceylan ve bir de şah-ı merdan. Toplamışlar sevdayı, papatyanın akından. Avuç açıp Mevlaya, akit imzalamışlar Yaşamışlar sevdayı hem de pirüpakından. Gözlerde buluşmuşlar,gökte hemhâl olmuşlar Çimen çiçek renginde, gökkuşağı dolmuşlar. Zemzem içmelerinde umarsız dünyalıkla, Her adımda bin ayrık, kökü tutup yolmuşlar. Bir tek yemin üzere buluşmuş dudakları. Birleşip kumpasları kurmuş şer odakları. Göğüslemişler lâkin ölümden ötesini Sevdaları yetmemiş, boşalmış sadakları Ceylan ceren uğruna, dağa vurmuş kendini Merdan düldül sırtında,yıkıvermiş bendini Yer yerinden oynamış, gönüller yaylasında Hunharca kemirmiş gün, yüreğin kemendini Gözleriyle kalpleri aynı akitte hâlâ Konduğunda hesapsız ansızın aynı dala Zaman mekan çekilir kalkar bütün perdeler Merdan iner düldülden, siner koynuna bala. Mecnunda kimmiş mirim,Leyla dediğinde kim? Nisanda açan çicek,kururmu gelse Ekim Makberindeyken ceylan,talkın verecek Merdan Böylesi şirpenceye devamı bulur hekim. Dağ ceylanı berzahta, zifaf için keşifte Terkisinde düldülün birkaç küçük aşifte Kına karmakta zaman,surun sesini bekler İşlenik atlas yorgan, serili, hazır şilte. Nermin Akkan pirüpak sıfat (pi:’rüpa:k) eskimiş Farsça pīr + pāk sıfat Tertemiz, lekesiz |