Muhacire Ağıt
Şehrin gri hüznünü yığdın üzerimize
Reftare gittin “Kalsan” diye başlayan tüm cümleler beyhude Bir baharın izinde adımların asude Canpare gittin Sustu tüm makineler Kum saati yenildi Ve bu gidiş hikayen İlki kadar asildi Sitare gittin Bir kutup macerası kalanın yüreğinde poyraz esti ilk önce Şubat soğukluğunda donan ümidimizdi Korkmuştuk Sararmıştık solmuştuk… Dilyâre Gittin …ve zannettiler bu vetire tıkandı Yürek varoşlarımız gözyaşınla yıkandı anlamıştık ki Gitmen olsa da hazin Kaderin kalmamaktı bu Dilruba Şehirde Sırtında yüklendiğin Bir emanet ahirde.. Mahpare gittin Artık yerler Sen oldu Yollara düştü firar Artık beklemiyoruz.. Ardından geliyoruz.. Şu diyar-ı hicrete gelsin diye ilk bahar… Farzimuhal |
Temasal olarak, yerleşik bulunduğu ulvî yerden, gittiği yere 2.kez muhacir olan ardından yazılan ağıt ismini almış eser. Ana çerçeveyi kapıda başlık en kalın hatlarıyla çizmiş.
Gidenin yokluğundan bakiye hüzün, acı ve yokluğuna eşlik eden onsuzluğun dayanılmazlığına dair duygu yoğunlukları anlatıcının; nesneler ve doğal veriler üzerinden ifade edilen teşbihler ve imgelemler etkiliydi.
Anlatıcının bahsini etmiş olduğu değerli bir arkadaş, bir sevgili, eş olabileceği gibi uhrevi nitelikleri de gidenin özüne sindirdiğinden çoook yüce bir makam tahsis edilen bir birey olduğu kanısını da uyandırıyor.
Böylesi bir öznel duşünceye en çok " Ardında kalakalmış yalın ayak bir nesil " dizesinden yola çıkarak erişiyorum.
Bir nesile öncülük etmiş, gönülde en güzel yere taht kurmuş bir lider ...de kastedilmesi ihtimali yüksek.
Tabi ki benim ki sadece göstergelerin anlattığı ölçüde anlama kendimce ulaşabilme kaygısı .Asıl cevap şairin kendisinde.
Baştan sona bütünsellik içinde yürüyen eserde, ana temadan hiç kopulmamış. Devrik dize, dize sonları redif ve uyaklarla şiirde ahengin nabzı tutulmuş.
Bir mısrada ana anlama ulaşan yardımcı anlamların başlayıp sonlandırıldığı, diğer dizeye taşmayan anlatımıyla güzeldi gerçekten. Çünkü çoğu şiirlerde görüyorum bir cümle kesik kesik üç dört mısra haline gelmiş gibi intiba bırakıyor.Bu eserde böylesi bir yapısal sorunla karşılaşmadım.
Gerçekten mısra mısra ana temaya yürüyen hem biçimsel, hem de özsel bir yapı çerçevesi sunulmuş.
Şu an iş yerindeyim el verdiğince şiire dokunmaya çalıştım. okurlara dair yanlış ve yanıltıcı anlaşılmalara, mahal verecek öznel değerlendirmem var ise kusura bakmayın. Hani meşhur bir söz vardır.
Şiir yayınlandıktan sonra şairinden çıkmıştır. Artık okurun olmuştur denir ya .Bu söze inancımın bağlayıcığıyla yazdığımında bilinmesini isterim.
Teşekkür ederim değer için sayın şair.
Nicelerini okumalara.
Selam ve saygılarımla.