Sitem
zamanın ihaneti bu
bakıyorum iki sokak ötedesin koşuyorum gelmek bilmiyor yollar koşuyorum koşuyorum kayboluyorsun... başımda korkunç ağrılar düşümdesin kaybolan zaman elde kalan kalbim avuçlarıma sıkıştırıyorsun kalan sevgimi de gidemiyorum dönebileceğim tüm yollarımı seninle kapamışım batıyor avuçlarıma gözyaşlarımla birlikte gül kokulu şiirlerden geriye kalan koca bir kül yığını yakılan şiirler olmasada kalbimdeki yerini bulanıklaştırıyor sigaram sigaram benim sahibim yokluğunda... durmadan akan küçük bir kum saatinin dolum vaktindeyken hep devriliyor zaman durmadan geriye gidiyor sonra ve seni ilk sevdiğim gündeyim bir kaos bu sevgilim bitecekken yeniden başlayan başlarken bitmeye yüz tutan... sonra küçük bir uçurumun kıyısında dertleşiyoruz seninle sen bana imkansız ben sana keş aman çekiyoruz sıkıntılardan konuşarak çözümlüyoruz adeta dünyayı bir bizi biz yapamadan geçiyor yaşam bu kez gözümden usulca akan yaşlar avucumdaki gizli kelimelerle buluşuyor ıslanıyor cümlelerim ağırlaşıyor bir gün bu ağırlığa daha fazla dayanamayan kalbim korkarım kıracak kum saatini sonra dağılacak etrafa zaman bitip bitmeyeceğini bilemeden öleceğiz... |