BİRADER - XXRey on puan düştü diye seninki; Hemen savaş başlattı ya birader! Nar/a attı memleketi, yemin ki! Şeytan gibi taşlattı ya birader... Susturdu orduyu, azdırdı iti! Dümen, dubarayla köreltti MİT’i... Satırla, biberle yaktı milleti; Toma/larla haşlattı ya birader... Ülkeyi kan götürürken yağdaydı, Çözüm, mözüm diye gönlü dağdaydı! Eller bilgi, bunlar eski çağdaydı; İstikbali düşletti ya birader... Çok dilenci ithal ettik Halep’ten... Leplebiyi hemen anladık lepten! Kaç katrilyon lira çıktı bu cepten? Her gün soğuk duşlattı ya birader... Hamdolsun ki başımızı örttük biz... Eskilerde gözlerimiz dörttük biz! Akıbeti kefenleri yırttık biz; Ölü, diri fişletti ya birader... Mola verdi bir sigara içimi... Allem, kallem etti aldı seçimi! Nerden çıktı bu yönetim biçimi? Sanki şirket işletti ya birader... Yandaşları pamuklara sardırdı! Karşıtları köşe, bucak sürdürdü! Birazcık da iplere un serdirdi; “Bitarafı” dışlattı ya birader... Antalya-2015/11 |
Bilmem size söz etmiş miydim, rivayet edildiğine göre bizim köye komşu bir köy vardı orada da "Kara Molla" namıyla bir pir.
İşin aslı bizim köy, komşu olduğumuz köyden yıllar sonra kurulmuş, yani köy ahalisi eski ama köy yeni. Daha önceden yerleşim yerleri dağ ve ormanın içinde olunca sık sık kaplan sürülerinin saldırısına uğrayan köylüler, yaşam alanlarını değiştirmek ve daha yüksek korunaklı olduğuna inandıkları yerlerde yeni yaşam alanları oluşturmuşlar ve bizim köyün diğer köyden daha yeni olmasının aslı astarı da bu imiş.
Kaç kere niyet edilmiş ise de köy sandığının geliri ile bir cami yapmak nasip olmamış o günlerde. Oysa camisi olan köylerdeki insanlar nasıl ki vakit namazlarını çoğunlukla o an bulundukları yerlerde eda ederlerse bizim köylüler de öyle, Bayram ve Cuma namazlarında da gidecek durumda olanlar mutlaka komşu köyün camisine gider, ibadetlerini ikmal ederlerdi.
Ama ne hikmetse camimiz olmadığından bizim köyün imanı ve itikadı kıt imiş gibi bakarlardı. Allah'tan uzun uğraşlar sonunda Camimiz Rabbime Şükürler olsun bina edildi de insanlar gıybetten, bizim köy halkı da imansızlıktan kurtuldu.
En başa dönecek olursam; Kara Molla bir çok imam ve müezzin yetiştirdi, en başta da kendi çocuklarını, kaba taslak da olsa ben de onlardan birinden öğrendim dini vecibelerin nasıl yapılacağını.
Hocamız bize önce nitelikli insan olmayı öğretti sanırım, zorlamadan, şakalarla, kıssalarla, ara da bir nar ağacından imal edilmiş uzunca değneğini sallasa da, bizlere çok hoş gelerek.
Kendi aklını, fikrini dini ve dünya görüşünü ortaya koyup, dinimizin emrettiği amelleri sadece kendimiz için yapmamızı öğütleyerek. Hatta öğrettiği Surelerden, karşılaştığı her yerde sınava tabi tutarak.
Demem o ki; kimseye bir şeyleri dayatmamak gerek, bu şekilde yapılan ya da öğrenilen bir şeyin özü hiç şüphesiz hile çekirdeğidir.
Kara Molla Hocam (Işıklar içinde uyusun) keşke şimdi yaşıyor olsaydı diyorum...
Şiiri çok beğenerek okudum...Emeğinize saygıyla...
haticeak tarafından 11/21/2015 9:25:03 AM zamanında düzenlenmiştir.