-Ne yapsan da nafileŞiirin hikayesini görmek için tıklayın gittiğimiz yol yol değil... kör kütük olunca duyguların hepten kayıp sayarlar ki kaybolduğundan jurnal dahi olmaz kalınır kanatsız gök kuşağın da seyran olup da eğleş-irsin sonsuzlukta neye niçin neden ve nasıl düştüğünü bilinmeyen dipsiz bir kuyuda gibidir zihnin de aniden panik bir manyak belirir geçmiş ve gelecek işte o anda seni köz içinde kor da gider vardığın yer son uğrak’sa az biraz bekle der belalıdır o kuyuya düşen yağmurlar heyhat edemez insan düşer üstüne bin bir bilinmeyen geçmiş ve gelecek kaybolur iç nefes boğulur el ve ayak da tutmaz olur zihin karmakarışıktır hemen de dağılır mecalsiz yolu ve izi kayıp bir yaradır iyi düşünemeyen ne desen de boş o davul ve zurna nasılsa tarafım da hiç yok bir mazeret bel bağlamaya nedenini de bana hiç sorma nasıl olsa karar anı bir nihaidir belki de bir intihar oysa yaşam senden daha çok şey bekler az biraz us mesela her haliyle oda var bu hayatta hükmün muhkem adaletine sığınmak varken Basiretten daha fazlasını neden bekler ki insan hiç sordun mu ki ona sen hep dolap beygiri gibi daima dönerse aynı yerde ne yapsan da nafile görüp göreceğimiz gönül dolusu sevgi iken az bir el tutuşu az bir tebessüm a z be.. be.. be.. be.. birazcık bir dostluk az bir birkaç da güzel söz az bir hoş ve mutlu arkadaşlık veya bir hoş sedayı bırakmak varken Esma’ya az bir din iman az bir ar ve edep yahu tüm bunlar çok zor değil herhalde oysa toprağında otlandığın yere tükürme dendi sana özüne yaptığın bunca eziyet çok daha da zor olsa gerek aslından hiç bir çözümün yok senin anlaşılan kolayı var bırak da pes et işte o zaman barış güvercinlerini vur da gitsin veya zeytin dallarını gömü veresin derin mi derin bir toprağa bak o anda sen göreceğini göreceksin bir anda mutlak kesilecektir milyonlarca insan nefesin… (11.11.2015) AZAP… |