Ben Artık Yokum
Saçların ırmaklara karışan zehirli atıklar gibi.
Ne zaman dolasan boynuma boğazımda kalır! Ağaçlar ağlar yaprak dökerek. Toprağa dert yanar gövdesi. Mevsimler nazlanır ben geçmem diyerek. Mehtaba yayılır sesleri. Kuşlar ötüşür ağaç dallarında. Bir türkü büyür dudaklarında. Hüznü bulurlar yağmur damlalarında. Yağmur hiç dinmeyecekmiş gibi. Dudakların bedenimde yara açan jiletler gibi. Ne zaman öptüysem yeniden kanadı kabuk tutmaz yaralarım. Gözyaşı döktüm ağaçlar gibi. Yağmur damlalarına karıştım. Can verdim toprağın kollarında. Denizden karaya vuran balıklar gibi. Ne yana döndüysem seni göremedim. Sanki hep yanımdaymışsın gibi... Hayatımı organıma göre uzattım! Kan değil ateş pompaladı sanki. Gidilecek ne kadar yol varsa adımladım. Hangi taş kalplinin altındasın bilmem ki! Yine yerden alıp göğemi yükselteceğimi mi sandın? Ona bakarsan sende benim için insandın. İkimizde yanıldık. Oysa ben; Ne zaman hayallere dalsam yanı başımdasın. Sanki hiç gitmemişsin gibi. Biz ayrılık konuşmasını hiç yapmamışız gibi. Sanırım geceyi içtim yine. İçim geçmiş uyuyakalmışım. İçimden geçmişsin dona kalmışım. Yokluğun anlattı bana her şeyi. Kendimi kaybetmişim seni görünce. Hayrola sen buralara uğramazdın. Ne oldu da değişti kararın. Geçmedi hayatıma attıığın şamarın. Kusura bakma sevgili. Ben artık yokum... |