Dördüncü Cemre Düşleri
DÖRDÜNCÜ CEMRE DÜŞLERİ
düşteydim dün gece dördüncü cemre yüreğe düştüğünde sanki Burak üstünde bir kutlu seferde ötelerin ötesindeydim arşı aştım baştanbaşa bir hoş temaşa mesafelerin nihayeti MAVERAyı gördüm dosta amade sarayı gördüm dördüncü cemre yüreğe düştüğünde düşteydim düşümün bir yerinde "arz-ı fena"ya dönüşteydim tufana kafa tutan bir gemide geminin güvertesindeydim çiftler içinde tek kalmış gibiydim biraz kaygılı biraz da ürkektim yerden su fışkırmakta gökten su inmekteydi şimşekler çakmakta yıldırımlar düşmekteydi gökler gazaptaydı Tufandı işte iyi ki gemideydim bir nida erişti Yüce’den "Ey yer, suyunu yut! Ey gök, suyunu tut!" ak güvercin ağzında zeytin dalı ve gün ışıdı Tufan dindi gemi Cudiye indi yer suların yandığı yerdi karayı gördüm ayaklarım yere değdi karaya düşmüşüm düşümde dün gece dördüncü cemre yüreğe düştüğünde düş görmüşüm düşmüşüm düşümde bir kuyuya düşmüşüm dipsiz karanlığında üşümüşüm tirtir titrerken Züleyha’yı görmüşüm bir kıvılcımın ardından tutuşmuşum yüreğime ateş düşmüş sanki ben ateşe düşmüşüm kan ter içinde uyanmışım hayra yormuşum yeniden düşlere varayım diye dördüncü cemreyi bekliyormuşum... aha |