halim
Efkârlıyım bugün de, geçip giden dün gibi,
Hüzün içinde gönlüm, her günüm bu gün gibi. Bir ukde bıçak gibi, saplanırken bağrıma, Yaşadığım sevinçler, gelinsiz düğün gibi. Ne güneşim doğmakta, ne ışıldar mehtabım, Karanlık sokaklarda dolaşmaktan bitabım. Sinemdeki yaranın, depreşirken sancısı, Sanki boşluk içinde, boğulmakta feryadım. Baht--ı siyahım bu mu, bu mudur alın yazım? Vakti saat mi geçmiş, kabul görmez niyazım? Yarım kalmış şarkının, söylerken güftesini, Bir mızrap hasretiyle, kırılmış gönül sazım. |