Şefkatli HüzünHüznün bile o kadar şefkatli ki Hiç acıtmadan yakıyor canımı.. Kendimi sana sevdirmeye kalkmak.. Heyhat! Ne büyük gaflet.. Kendimi sevilmeye bıraktım kalbinde.. Ufacık bir damla istedim senden Sana gülden okyanuslar vermek için geri Üstelik kendi limanımın efendisiyken. Okyanusunda ufak bir sandal olmak yeğdi.. Yegane bir sandal limanında.. Tek olmak, ufak bir sadal olmaya değerdi.. Ben sende en çok İhanetin adını bilmeyen girdabını sevdim İçine aldın beni İşte bak içiçeyiz artık Tıpkı bir şiirde iki kelime gibi.. Ben sende en çok Adımı anan dudaklarını sevdim Kah süt liman kah poyraz delice.. Dizlerimin titremesini sevdim Avuçlarımın terlemesini Dilimin tutulmasını sevdim Düğümlenmesini sevdim karşında kelimelerin.. İşte bak dudağımdasın.. Bir “anne” kelimesi gibi saf, temiz, sevgi dolu ve ateş parçası.. Ben sana uzaktan bakarken Ciğerimin en ücra köşesine dolan sigara dumanını bile çok sevdim.. Bir nefes gibi içimdeydin.. Biliyorum git dersen gitmeliyim! Kal dersen sonuna kadar Sonu sonsuz etmek için Kan revan içinde kalmalıyım! Ya da koru beni aşktan dersen Seni kendimden kendimi senden uzak tutmalıyım.. En acısı da bu sanırım.. Ama üzülme sen melek yüzlüm Hüznün bile o kadar şefkatli ki Hiç acıtmadan yakıyor canımı.. Pişman değilim seni sevmekten.. Unutma, bir gün yanında kimsecikler olmazsa Ya da yanında olanlar, olması gerekenler olmazsa Ben burada, işte tam burada Bu beyaz kağıtta olacağım daima.. Hayatta en iyi bildiğim şeyi yapıyor Seni seviyor olacağım.. Ve hala “hiç acımadan yanıyor olacak canım..” |
Tebrikler..
Beğenirsiniz kesin; yeni bir şiir attım sayfama. Bi zahmet baksanız?