1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
635
Okunma
Anmak yok söz mü
(adını düşüneceğim)
hatırlamak ağlamak üzülmek yok
unut beni
unutmalıyız
ben de
unutacağım seni
git bu şehirden
aynı sokaklarda dolaşıp karşılaşmak var
aşk alışkanlık mı
her sabah
salep içtiğimiz büfe
Beyoğlu sokakları
ayak üstü yediğimiz yemekler
bak hele ne yazacakken konu nereye gitti
git yani git diyorum
ayaklarımız gider biz gitmesek te
aynı mağazaların vitrinlerine bakarız yine
tıpkı ilk tanıştığımız gibi
pişman olma
geriye dönmek yok
hatırlamak anmak
aynı şarkıları dinlemek yok
artık sen bir başka sen
ve ben bir başka ben olmalıyız
biraz acı çekeceğiz tabi
gördün işte
her şey var
aşk yok
alıştık birbirimize
aşk mı sence bunun adı
yalnızlıktan korktuk
tuttuk elllerimizi
zorladık hayatı
her şey var
para pul
üstüne üstlük
bulmacadan kazanılmış gibi İstanbul
aah bu şehir bu şehir aşık olmak için var
hem aşık eder hem ayırır sevenleri
İstanbulda aşk başka
yağmur başka
hani
birlikte pencereden bakardık
sağanak sağanak
yağan yağmurlarda
şemsiyesiz yakalananları izlerdik
işte öyle
her gece yağmur olup damlıyorum camlarına
yapıştırıp yüzümü odamın pencerelerine
sağanak sağanak ağlıyorum
damla damla eriyorum
git
git bu şehirden
bu şehir çok küçük
her yerde karşılaşmak var
sözümüzden dönmemiz olası
yapmayalım bunu biribirimize
anmak yok söz mü
unutalım birbirimizi
biliyorum aynı saatlerde sen de ağlıyorsundur
yağmur da senin bu gözyaşı ritueline katılıyor
sağanak sağanak yağıyor
anla işte
öyle
git gözlerimden
git yüreğimden
sevgilim git
git bu şehirden
16/Kasım/2011/Çarşamba/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
Bu şiirin hikayesi:
Tamamen kurgu bir şiir: Camlardaki damlalara bak benim gözyaşlarıma benziyor mu bir bak! Sen ne zaman ağlasan bana ayan oluyordu sanki, bu gün yine öyle yağıyor yağmur sağanak, sağanak. Pencerenin camlarına düştüm işte öyle; işte öyle ağlıyorum, damla damlayım... Akıp durdum bütün gece, bütün gece aşkımıza ağladım...
5.0
100% (3)