Dellenme Be Zalim Dünya
Ne istersin nedir derdin şöyle bir dur edebinle
Bir o yana bir bu yana sallanma be zalim dünya. Yenildikçe coşuyorsun satırın la, celebinle Gözlerini devirip de çullanma be zalim dünya. Sene üç yüz altmış beş gün dokunursun ince ince Hiç bıkmadın usanmadın bunca zaman, gün boyunca Az buz değil yıllar oldu durul artık bir an önce Tokat değil yumruk, yumruk dellenme be zalim dünya. Uzadıkça uzuyor bak hasret döşeli yolların Bir zamanlar türkü yakan lal olmuş artık dillerin Topla git artık gönlümden sarmasın hain kolların Yağmur gibi dertlerinle göllenme be zalim dünya. Bitmedi hiç karın buzun aşk bağında soldu güller Bunca elem bunca keder boyun büktü şen bülbüller Küskün dargın gönüllere neylesin gelinde teller Tuz ekip sen de üstüne ballanma be zalim dünya. Üzgünüm çekemem artık bin bir türlü naz edanı Hiç uğraşma duymuyorum suskun sağır o nidanı Artık senle işim olmaz al yanına git sevdanı Üç yaşında bebe gibi dillenme be zalim dünya. Varsın yazlar senin olsun kara kış da yeter bana Gül gülistan senin olsun dağ taş toprak yeter bana Hakkım sana helal olsun soğuk aş da yeter bana Tek isteğim şu gönlümde küllenme be zalim dünya. Sandın ki karşında duran sapsarı sabır çiçeği Soluyor bak yaprakları vurdukça paslı bıçağı Bir izin ver üşümesin sıcacık ana kucağı Bir avuç toprak değil mi hallenme be zalim dünya. Yüksel Beyocaktan |
Yalan dünya diye boşa dememiş diyen
Şiir harikaydı
Kutlarım