işte gidiyorsun.
Işte gidiyorsun.
Bana sisli bir geceyi aramağan edip gidiyorsun. Dili tutuluyor kentin, kente beni sağır edip gidiyorsun. Her insan kendi içindekinden şikayetçi, oysa ben, içimdekine şikayet ediyorm seni, ve gerisi değildir varacağı yer insanın. Gidiyorsun gerimi geleceğime sererek, dili tutuluyor kentin, kente beni sağır edip gidiyorsun. Derin kuyuları düşenler keşfeder, keşfine hasıl olanda asla gelemez kendine, bana yeni keşifler bırakıp gidiyorsun. Dili tutuluyor kentin, kente beni sağır edip gidiyorsun. Senden çok şey istememiştim oysa, bakışlarına benide sığdırdığını söylemiştin, hatırla. Söylediklerinin arkasında durmayışısa yanmadı ki içim. Işte gidiyorsun, gidişine yanıyorum ben, için için. Ve ruhlar pazarından alınmış esir gibi pazarlanan sadakatimi sevgisizlikle mest edişin düşüyor geceye, dili tutuluyor kentin, ben kenti sağır edip gidiyorum kentsizliğime. Işte gidiyorsun kentsizliğimize... Osman Cantemir. |