Tren Yolu...
Bilet alırken bugün isli bu tren istasyonundakilerinin
Gıcrtılarına uyandım bankta uyurken sarhoş misali Kahverengi görüntüler griye calarken sürgünü sığdırmaya bavula Elimdeki ceketin üst cebine koydum sevgiliden gelen mendili Sokak kokuları ayazlığına aldanırken yitip giden kuşlarla Dumanlar yol olurken vagonlar hazırlandı adeta dolmaya Kırmızılığını hissettirirken güneş nazlı bir telaşla İcli bir sesle güne başladı güllerin yabanisi esefle solmaya Üc beş su birikintisi arda kalırken yağmur seslerinden Nemli havanın kasveti vurdu tan yutmuş yüzlere Söz olmuş denizler dalga dalga cekilirken kenara Umut dolu birkac göz ve rutin bekleyişler sefa bulmuş elvedalara Alıp götürürken geride bıraktıklarına geri dönmezmiydi ayrılıklar Dönmez diyecekti şu oyukluğun üzerindeki paslı saat beşe vururken akrebi Boğuk sesle bağıran fren sesleri sersemletirken düşlenen gecmişleri Alıp götürecekti biriken anılarla o mutlu tebessümün aşk hikayesini Bilet alırken bugün isli bu tren istasyonundan Adını yolcular kervanına yazdırmış biri olmuşum daimi hayatın Sildirmek icin cok isteyip uğraşsamda yerimi doldurtmak başkalarına Kader yazmışcasına siliklikle attım adımlarımı tren yoluna... |