Salâsı okundu aşkın.
Buyurun cenaze namazına!

İmam şaşkın,
Cemaat şaşkın,
Musalla şaşkın!

Keskin çığlıklar misali “helal olsun”lar.
Kazma kırgın,
Kürek yorgun,
Yürek taşkın!

Kaz mezarcı, derin kaz,
Gayrısına sığmaz,
Bu heyula enkaz!

Aşkı gömün makbere,
Umudu,
Hayali,
Rüyayı.
Emeği,
Sevgiyi!
Geçmiş,
Gelecek,
Emek.
Kırılmış gurur öbek öbek!

Bekleyin!

Durun!

Yola düşen göz kaldı.
Yüreğimin odunda küle dönmüş söz kaldı.

Gömün toprağın kara bağrına.
Uykusuz gecelerimi.,
Tüm savunma mekanizmalarımı.
Değer yargılarımı!

Haa!

Tutunacak dalları,
Çıkılacak yolları,
Bir de,
Bir de ahde vefayı gömün.
Yâr hanesinde sefaya dönmüş,cefayı gömün,
Uğruna süpürge saçları,
Hilâle nazire kaşları.

Unutma sakın!
Şemsi-i cihan didarı.
Bülbüle güle aşiyan baharı!
Zerre kalmasın geride bu acuze aşktan.

Ey!
Uğruna beni senlediğim yâr!
Gayrı talkını ver ve kalk.
Heyelana muntazır köşkten!