EZEM DİYOR Kİ
Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz
Parayı har vurup harman savuruyorsunuz Eşyaları hor hor kullanıyorsunuz Israf etmekten zevk alıyorsunuz Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Bizim gençliğimizde bolluk yoktu Yamalı giysi haddinden çoktu Yinede insanların gözleri toktu Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Bir elbisemiz olurdu adı gerilik Düğünlerde bayramlarda giyerdik Sonra çıkarır bohçalar gizlerdik Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Bir kumaş almıştım ince kadife Fistan diktim etekleri yerde Gelinlere verirdim giysinler diye Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Ömrümüz yoklukla gelipte geçti Alnımız açık başımız dikti Kıskançlık nedir kimse bilmezdi Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Halı yoktu kilim yoktu sergi yoktu Kadınlar oturur hasır dokurdu Hasırı dokuyacak cil bile yoktu Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Dağların eteğinden toprak alırdık Toprağı getirip tandır yapardık Ekmeyi pişirip yere sarardık Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Sobamız yoktu ocak yakardık Üfleye üfleye toza dumana batardık Kirli tencerelerde yemek yapardık Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Yatağımız yoktu çulda yatardık Otları doldurup yastık yapardık Şal dokumayı üzerimize alıp öyle yatardık Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Tahta kaşıklarla yemek yerdik Ağaç küleklerle suya giderdik Çukur kazar patatesi yere gömerdik Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Ne arabamız vardı nede atımız Ne katımız vardı nede yatımız İki göz odada geçti hayatımız Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Ne tasımız vardı ne de sahanımız Ne bardağımız oldu nede çatalımız Böyle geçti OĞUL bu hayatımız Siz şükretmeyi bilmiyorsunuz Erzurum /24.02.2008 Zernişan Aydoğan Zernişan Aydoğan |
KULDAN GELENE ŞÜKRETMESİNİ BİLİYORUZ DA ALLAH'TAN GELENE ŞÜKRETMEYİ BİLMİYORUZ.
TEBRİKLER.
SELAM VE DUA İLE.