aşk neymiş?
Aşk neymiş
Dedim: Ey gönül nedir derdin, niçin böyle yanarsın? Gece gündüz hasretle, hangi gülü anarsın? Feryad-ı figan ile çeşm-i yaşın boşanır, Diken batsa sinene, buse sanır, kanarsın. Taşkın sular misali, coşarak çağlıyorsun, Göğsündeki yarayı, alevle dağlıyorsun. Gerçek sanıp aldanma, gördüğün bir hayaldi, Bil ki ey garip gönlüm, beyhude ağlıyorsun. Saçlarına kar düştü, sen yine harda mısın? Bir çıkmaza girdin de, dert içre darda mısın? Ömür gelip geçiyor, mevsim hazana döndü, Hala düş âleminde, yiten baharda mısın? Dedi: Nasıln bilsin Mecnun’u, sevdadan zail olan? Uyup nefs hevesine, cürmüne fail olan? Eder miydi bu sözü, böylesine anlamsız, Leyla’nın cemalini görmeye Nail olan? Katılaşmış kalplerde hangi sular çağlasın? Seher vakti uyuyan, göz açık mı, ağlasın? Sevdayı mihnet sanan, bilmez onun kadrini, Derdi yok ki cahilin, nar-ı aşkla dağlasın. Bad-ı saba eser de, gülistan uyanmaz mı? Gül yaprağın açar da, gören ona yanmaz mı? Sevdalı nağmelerde, halin arz eden bülbül, Batsa bile dikenler, yardan buse sanmaz mı? |