Huzura susuzum
Çekmektir bazen hayatı çaresızce içli bir ah!
Yaza veda eder gibi, mecalsız nefesin daralır ya Kırıntılarıyla, öyle derinden yıkılır insan işte. Şiirlerim acı acı tebessüm ederken Eylül’e Susuzum kurak mevsimler kadar İlk benim gözlerimde ağlar son mevsim İlk benim kirpiklerimden dökülür gazel... Bu son bahar, avazım ölüyor içimde ki seste. Yaralı dudağımı sızlatır dağlayan gurbet şarkıları Vahh’lara kuruldu bütün saatler,dakikalar kopuk . Kirpiğim,kaşım şu sefil yüzüm Çaresiz sözcüklerle sınav kağıtlarından akıp düştü... Kader denen kör bıçaklı kansın kıyamımda Duran alnından öptürür secde secde. Ahh şu alnımın çatı katında, Tam orta yerinden baş ağrıları. Hem beklemiyorum artık, ölüm sokağında.. Anladım ki Hiç bir kalem yazmayacak. Boş ellerimi bıraktım, gözlerimin kanlı suyuna . Kalbimi, mürekkepsiz gönlümün menziline asarken ağladı... Ben ağladım, zamana bu gece. Düşünceler ölür mü hiç, darağacında... Rüzgarda dal gibiyken, Şimdi son yaprak misali titriyorum hüzünden. Üşümek mevsimi, mekanım soğuk. Makamım Eylül, Kar bekliyorum şimdi gamzelerimin çukurunda.. Koşar adımlarınla yürü Allah’ına Avuçlarını aç, yalvar hüdaya. Yüzünü sür KÂBE’min kara taşına. Suretini koy yere,çiğnesin nefsini çevir Mevlâ’ya. Ahh "Bu son Gecem’ 18.09.2015 |