9. HÂTIRÂT!..
Şu hayat bir gemi, zamansa ırmak,
Mevsimden mevsime, durmadan aktım Bir yanda gayretim, menzile varmak, Bir yanda "hâtırât!..", mâziye baktım… "Tahtadan kılıncım!..", "kargıdan atım!..", Uzaklar yakındı, bayırlar düzdü. Çamurlu ellerim, kirli suratım, Karanlık geceler, bize gündüzdü… "Bilyalarım!.." Tek hazinem onlardı; "Gazoz kapaklarım!..", " Kiprit çöplerim!.." Dur bakayım bir de; "tüh-tüh" üm vardı, "Çıt-çıt" ile dolu idi ceplerim… "Saklambaç", "koşturmaç", "çelik-çomak" lar, Üst üste konurdu, "dokuz kiremit!" Bizimle coşardı, bütün sokaklar; "Atilla!..", "İsmail!..", nerdesin "Hamit?.." Fırlattımmı göğe değerdi okum, Sapanımsa, hızlı idi rüzgardan. -Yemek hazır oğlum!.. -Anne ben tokum; Oyun bitsin geliyorum birazdan… Sazlıklar bizimdi, ormanlık bizim, Telden arabayla, yarıştık demin. Kırlarda toplardık, böğürtlen, üzüm; Kulağın çınlasın, senin ey Emin!.. Kızlar "ip atlasın", "beş-taş" oynasın, Biz göğe salalım uçurtmamızı, Onlar hiç durmasın kaydırak kaysın, Seçelim içinden en güzel kızı… Şimdi de sırada "savaşçılık" var; -Anne!.. Nerde benim "mantar tabancam?" Üstünde gezerken, düştüğüm duvar, Ve de ayağımı kesiveren cam!.. Seni unutamam," köpeğim Çakır!" Beyaz tüylerinde, yıllarım saklı Hurdalar toplardık demir ve bakır; Satardık onları, çocukluk aklı… Hiç çıkmaz aklımdan asla o günler, "Kasnaklı uçurtmam", yapışkan undan. Bugünden de taze, o eski dünler, Kaykıldım gemime, "çam kabuğundan!.." Kadir Çetin Oğuzeli/90 |