V Şehrinden Biri Giderken_Anna; on dokuzum, hüzünlerimin kadını Bıraktığın yatak hala dağınık, toplanamadı_ Omzuma düşen bir sari saç telin yok artik, Ve gözlerimde gezinen mavi gözlerin Sana hiç sevdiğimi söyleyememiştim, Anna! bir bilsen, ben seni ne çok sevmiştim Bozuk Türkçenle karşılardın beni, Hoş geldin derdin Ben gülerdim, sen üzülürdün Üzülmene gerek yoktu Anna Ben Türkçeyi; hiç bir kadından sevmediğim kadar sende sevdim Ve hiç bir kadının seni seviyorumu, içimi yakmadı seninki kadar Anna! en bozuk Türkçem Anna! en güzel Türkçem Bir hastane odasında sana ilk çarpıldığım an, Ben sonucu sonsuz rakamlar çıkmasını beklerken iki birden yine bir ediyorduk, ne tuhaftık Matematik mi çok doğruydu, yoksa biz mi çok azdık Resmiyete dökülmüş bir ilişkimiz yoktu Sekiz nolu dairemde illegal sevişiyorduk Belki evet demedik bos bir kalabalığın önünde Ama hiç bir zaman; hayır da demedik, yalnızken birbirimize Seni bilmem, Ben bölünüyordum Anna Ruhum sana bölünüyordu Kalansa yine sıfırı veriyordu aşktan yana Birbirimize toplanmayı düşlemiştik hep, Toplanıp çoğalacaktık Oysa biz toplanmayı Eşyalar doldurulmuş Bir valizin icinde biraktik Birazdan kapıdan bir sen cıkmış olacaksın, Dört işlemi de bitmiş olacak aşkın Biz birbirimizden çıkacağız, Söyle geriye ne kadar kalacağız Anna! ask neresinden tutar bizi simdi Gitmenin vakti gelmiştir, bilirim Gitmek bu kadar acımıdır? Acı bu kadar gitmek midir? Anna! iki doğum gününe yaslandığım kadın Bir adı kalır, üzülme bende bıraktıklarının Son kez dönüp de öyle bakacak ne vardı Gitme demememi bekliyorsun Bilmiyor musun, Ben gitme diyemiyorum Ama sunu bil ki; bu sefer, Ölmemek için, kendimi zor tutuyorum Anna söyle simdi, Hangi işlemin sağlaması doğrular bizi |
Hangi işlemin sağlaması doğrular bizi."
Bu şiirde Anna o kadar doğru ki, sağlamaya gerek yok. Akıyor şiir, hiç bir bölümde anlam kopukluğu yok. Okudukça okuyası geliyor insanın. Ki şiirde olması gereken de bu. Beğenerek dinler gibi zevkle okudum şiiri.
Gönlünüze sağlık.