Yağmur Yağıyor
Günlerden binbir gece masallarının bininci gecesi
Tarih ertesi herşeyin Ufak bir kıvılcım Ateş topu yankılanıp duruyor sevenlerin yüreğinde İçimde hep bir boşluk durur bu yüzden Daha yanmamış bir acı İçim yanacak biliyorum Ateş ile barut icat edilmemeliydi aşk denilen sihir bozulmadan Veya tekerlek Yuvarlanıp giden dünyanın eli ayağı olmamalıydı Harf inkılabının gereksiz sayıldığı bir dönemde Gizli tutulmalıydı ’Sen’ dışında kurulan bütün kelimeler Üzerine tükürülecek onca şey varken Yağmurlar yağıyor , vakitsiz Ve şemsiyenin icadı kadar gereksizdi Aşkı anlatmak için kelimeleri yağdırmak Gidenlerin geri dönmediği bir dönemdi içinde yaşadığımız Ve için için yanmadan bir türlü içinden çıkamayacağımız bir sualin kafa karıştırıcı bir cevabıydı herşey Herşey ama herşey bir cevaptı içinden çıkamadığımız Böyle karnımın zil çalacağı bir gün kafayı yemek isterdim Herşeyi bir köşeye atıp köşe kapmaca oynamak gerek bazen Yağmurun özlemini bulutlara anlatmak gibi güzel bir meslek yoktur heralde Yağmurun üstünde misin , bulutların altında mısın ? Ama en önemlisi de ikisi arasındaki aşkı sırılsıklam bir şekilde anlatabilirmiş şair. O anlatmaya devam etsin Bulutlar ağlıyor Yağmur yağıyor Koskoca gövdemizin kapatamadığı bizse sadece ıslanıyoruz Bütün imla kurallarına aykırı bir şekilde ’biz’ ıslanıyoruz . Kuruyamadan . K.Demir |