TABUTUNDA RAHATLIK
Neden söndü ışıklar neden her yer karanlık;
Yokluğuna şahitlik ediyorken her tanık; Saf tutmuş yüreklerde dile gelir pişmanlık; Yolun uzun vakit dar mevzu geniş arkadaş; Tabutunda rahatlık mezarında bir telaş… Vakitsiz vakitlerin durağında bekleyen; Kimi canda canındı gözyaşını saklayan; Tutanım nerde diye ellerini yoklayan; Başucunda nöbette gizli gizli akan yaş; Tabutunda rahatlık mezarında bir telaş… Doğuşundan sonrası tükenen nefeslerin; Bitişinden doğacak sessizlikte seslerin; Ruhuna bayram yeri tahtadan kafeslerin; Bitti şükür sonunda dünyanla olan savaş; Tabutunda rahatlık mezarında bir telaş… Sorgulayan sorular yasa dalan gönüller; Tutmak için salından sıraya giren eller; Susar susar sonunda tövbeye gelir diller; Toprak ana kucağı, sarılır yavaş yavaş; Tabutunda rahatlık mezarında bir telaş… Yorulan bitişlerin ne mümkün başlayışı; Bu yüzdendir matemin neş’eyi boşlayışı; Hayalinin diz çöküp düşünü taşlayışı; Yüzler asık yas dolu menziline tez ulaş; Tabutunda rahatlık mezarında bir telaş… Ali ALTINLI – 30/09/2015 Saat: 13:38 (ERKEN GİDEN BİR DOSTUMUN ARDINDAN) HER ÖLÜM ACI VERİR… HÜZÜN VERİR… AMA BAZILARI BİRAZ DAHA YAKAR CANINI… BUGÜN SABAH DUYDUĞUM SALÂ SONRASINDA RAHMETLİ KARDEŞİMİN İSMİNİ DUYDUĞUMDA “ERKEN GİTTİN BE DOSTUM” DEDİM… RABBİM RAHMET EYLESİN SEVGİLİ YAŞARIM… BEN SENİ HEP TONTONUM DİYE SEVDİM… RABBİM GERİDE KALANLARA SABIRLAR VERSİN… |